Lütfen Bekleyiniz...

Lösemi Nedir? Lösemi Belirtileri ve Tedavisi

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Lösemi Nedir? Lösemi Belirtileri ve Tedavisi
İçindekiler

    Lösemi (Kan Kanseri) Nedir?

    Halk arasında bir diğer adıyla kan kanseri olarak da bilinen lösemi hastalığı, vücudu savunmakla görevli olan beyaz kan hücrelerinin (akyuvarların) alt türü olan lenfosit hücrelerinin işlevlerinin bozulmasıyla karakterize bir hastalıktır. Bu durum genellikle kemik iliğinde ortaya çıkar. Vücutta meydana gelen çeşitli reaksiyonlar sonucunda kemik iliğinde yer alan hücrelerin gelişimi duraklar, çoğalma hızı kontrolsüz hale gelir ve bu durum zaman içerisinde diğer organlara da yayılır.

    Löseminin asıl etkisini anlayabilmek için öncelikle kemik iliğinin ne işe yaradığını anlamak gerekmektedir. Kemik iliği vücut içerisinde bulunan kan hücrelerinin yani lenfosit, beyaz kan hücreleri ve trombositlerin üretildiği süngerimsi bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla, bu süngerimsi yapıda üretilen kan hücreleri direkt olarak kanın içerisine karışırlar ve vücudun sağlıklı bir şekilde işlemesi için hayati bir öneme sahiptirler. 

    Ayrıca kemik iliği tarafından üretilen beyaz kan hücreleri vücuttaki bağışıklık sisteminin en önemli yapı taşlarından birisidir. Söz konusu beyaz kan hücreleri (alyuvarlar) aracılığıyla vücut dışarıdan gelebilecek olan bakteri, virüs, mantar ya da parazit gibi zararlı mikroorganizmalara karşı korunur ve yapısı bozuk olan hücrelerin ortadan kaldırılması sağlanır. 

    Bununla birlikte, beyaz kan hücreleri sadece kemik iliğinde değil başka organlarda da üretilebilir. Ancak kemik iliğinin yapısında meydana gelebilecek olan hasar kişinin bağışıklığını ciddi anlamda düşürür ve vücudun dengesini bozar. Lösemiye sahip olan kişilerde kemik iliğine ek olarak vücuttaki tüm organlarda sorunlar çıkmaya başlar. Zira hastalık tüm lenfatik sistemi etkilemektedir. Bununla birlikte, tedavi edilmediği sürece ilerleyerek kötüleşen bir seyir izler. Dolayısıyla lösemi kendi haline bırakılabilecek bir hastalık değildir. 

    Bu bilgilere ek olarak, lösemi kimi durumlarda olgunlaşmış akyuvarların kontrol dışı artışına bağlı olarak oluşabilir. Bu durumda lösemi kronik ve yavaş ilerleyen bir karaktere sahip olabilir. Bunun tam tersi ise olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz artışı sonucunda ortaya çıkan lösemi vakalarıdır. Bu vakalar ise bir önceki türe kıyasla kronik değil, akut olarak isimlendirilirler. Hızlı seyirli lösemi vakaları olarak öne çıkmakla birlikte, kısa süre içerisinde kişinin vücudunda ciddi semptomların ortaya çıkmasına sebep olabilirler.

    Lösemi Nedenleri Nelerdir?

    Löseminin hangi sebeple ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, hastalığın vücutta ortaya çıkmasını tetikleyen çeşitli viral, genetik, immunolojik ya da genetik faktörlerin mevcut olabileceği düşünülmektedir.  Ayrıca çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasında pay sahibi olabilir. 

    Bu faktörlerin arasında yüksek miktarda radyasyona maruz kalmak, sanayi sektöründe sıklıkla kullanılan benzen gibi kimyasallara maruz kalmak, başka hastalıklar sebebiyle kullanılan ilaçlar (kemoterapi ilaçları gibi), virüsler ya da down sendromu gibi ciddi genetik hastalıklar lösemi oluşumunu tetikleyebilir. Nitekim, burada sayılan faktörler löseminin direkt sebebi değildir ve net bir bağlantı bulunamamıştır.

    Akut lenfoblastik nitelikteki löseminin ortaya çıkışında ise en önemli faktörlerden birisi ciddi radyasyona maruz kalmak olarak görülebilir. Zira nükleer patlama bölgelerine yakın coğrafyalarda yaşayan kişilerde bu türdeki lösemi daha sık ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple en dikkatli olması gereken grup ise anne adaylarıdır. Ayrıca sıklıkla sanayi ürünlerinde bulunan benzen, sigara dumanının içerisinde de bulunmaktadır. Dolayısıyla sigara içmek de hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir risk faktörüdür.  

    Akut myeloid löseminin ortaya çıkma sıklığı ise yaş ile doğru orantılı bir şekilde artış gösterir. Bu durum, hastalığın ortalama yaşında da kendisini göstermektedir zira akut myeloid lösemi tanısı konulmuş kişilerin ortalama yaşı 68 olarak saptanmıştır. Ayrıca sigara dumanına maruz kalmak ve down sendromu gibi genetik rahatsızlıklar da bir risk faktörü olarak göze çarpar.

    Bununla birlikte ayırt edici bir diğer sebep ise mutasyona uğrayan 22 numaralı Philadelphia kromozomudur. Bu durum kronik myeloid lösemi hastalarının 10'da 9'unda tespit edilmektedir. Bu kromozom üzerinde yer alan BCR - ABL geni vücuttaki kan hücrelerinin üretim sisteminin üretim mekanizmasını bozar ve kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına yol açar. Bu da kişide kronik löseminin ortaya çıkmasını tetikleyebilir.

    Yukarıdaki bilgilerden hareketle, löseminin ortaya çıkışının birçok farklı sebebinin olduğu görülebilmektedir. Dolayısıyla hastalıktan korunmak ve en az hasarla atlatabilmek için kişinin düzenli bir şekilde muayene olup vücudundaki belirtileri takip etmesi gerekmektedir. 

    Lösemi Belirtileri Nelerdir?

    • Lösemi doğası itibariyle akyuvarların yapısına, üretimine ve gelişimine zarar veren bir hastalıktır. Dolayısıyla vücudun bağışıklık sisteminde zamanla daha da artan işlev bozuklukları ortaya çıkar. Hastanın bağışıklık sistemi zayıflar ve bunun sonucu olarak çeşitli enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale gelir. 
    • Yetişkinlerde lösemi belirtileri arasında en sık görülenler aşırı halsizlik, bitkinlik, solgunluk ve kısa sürede yorgun düşme durumlarıdır. Bu durum genel olarak kansızlıktan kaynaklanmaktadır. Ayrıca bu belirtileri takiben hastada nefes darlığının ortaya çıkması da muhtemeldir. Hastalığın belirtileri genel olarak diğer kemik iliği hastalıkları ile benzer bir seyir izler. 
    • Kişinin diş etinde, burnunda ve genel olarak cildinde çeşitli morarmalar ya da kanamalar ortaya çıkabilir. Kanamalara ek olarak deride çeşitli döküntülerin görünmesi de sık rastlanan bir durumdur.
    • Kişi kendisini iştahsız hissedebilir. Bunun sonucu lösemi hastalarının sıklıkla kilo verdikleri görülür.
    • Kişi ani gece terlemeleriyle uyanabilir. Bununla birlikte kolay şekilde geçmeyen ve genellikle yüksek ateşle birlikte ortaya çıkan enfeksiyonların görülmesi muhtemeldir. Ek olarak kemiklerde ve eklemlerde ağrı, lenf bezlerinin büyümesi (çoğunlukla boyunda ve koltuk altında), diş etlerinin ve karnın şişmesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu gibi belirtiler çoğu durumda akut nitelikli löseminin ortaya çıktığına işarettir ve kişinin kısa zaman içerisinde tedavi olmasını gerektirir.

    Lösemi Evreleri Nelerdir? 

    Löseminin vücutta ne seviyede ilerlediğini saptamak için kişinin gösterdiği semptomlar ve hasarın meydana geldiği bölgeler incelenir. Kişinin hastalığın hangi evresinde olduğunu tespit etmek amacıyla akciğer grafisi çekilir, göğüs kafesindeki kemikler ve akciğerler muayene edilir. Bununla birlikte sıklıkla bilgisayarlı tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. 

    Akciğere ek olarak batın bölgesi ya da vücudun diğer bölgeleri de incelenebilmektedir. Bu aşamalar geçildikten sonra genellikle elde hastalığın evresini saptamak için yeterli veri olur. Lösemi evrelerinin genel özellikleri aşağıda belirtilmiştir:

    Evre 0: Bu evrede ciddi belirtiler görülmez. Genellikle belirtiler tesadüfi olarak saptanır. Kanda ve kemikte bulunan mutlak lenfosit sayısında kısmi bir artış görülür.

    Evre 1: Mutlak lenfosit sayısı bir önceki evreye göre artmıştır. Bununla birlikte lenf bezlerinde de büyüme gözlenir.

    Evre 2: Lenf bezlerine ek olarak vücudun başka yerlerinde de semptomlar çıkar. En belirgin semptom dalağın büyümesidir.

    Evre 3: Kansızlık belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Bu da kişide yoğun halsizliğe, bitkinliğe ve yorgunluğa sebep olabilir.

    Evre 4: Trombosit seviyelerinde azalma görülür.

    Lösemi Tanısı Nasıl Konur?

    Lösemi teşhisi koymak ne yazık ki kolay bir süreç değildir. Zira basit birkaç fiziksel tetkikten ziyade, birçok farklı uygulama ve laboratuvar testine gereksinim duyulur. Ancak bu şekilde hastalığın evresi ve türü net olarak saptanabilir. İlk aşamada kişiye fiziki muayene yapılır. Bu muayene esnasında kişinin vücudunda mevcut bulunan kansızlık belirtileri kontrol edilir. 

    Ayrıca lenf bezi, karaciğer ve dalak gibi organların büyüyüp büyümediği incelenir. Fiziki muayenenin akabinde kişiye çeşitli laboratuvar testleri yapılır. Bunlar genel kan değerlerinin ölçümü, kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri ve benzeri tetkikleri içerir. Ayrıca kişinin kemik iliği örneği de incelenebilir. 

    Hatta çoğu durumda kemik iliğinden biyopsi alınması durumu gündeme gelmektedir. Akut lösemi şüphesinde aspirasyon biyopsisi oldukça gerekli bir işlemdir. Buna karşın, kronik lösemi şüphesi bulunan kişilerde ise periferik kan testi genellikle kafi sonuçlar vermektedir. Ayrıca kronik lösemi hastalarında myeloid şüphesi varsa çeşitli genetik testler yapılarak kan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasını sağlayan BCR-ABL geni saptanabilir.

    Lösemi Öldürür mü?

    Geçmişte oldukça korkulan lösemi hastalığı, günümüzde tedavi edilebilir bir hale gelmiştir. Modern tıbbın gelişmesi, ortaya çıkan yeni ilaçlar, modern radyoloji teknikleri ve kemik iliği nakli gibi teknolojiler sayesinde bazı lösemi tiplerinde %90'ı aşan tedavi oranlarına ulaşılmaktadır.

    Lösemi Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Lösemi tedavisi oldukça ciddi bir tedavi sürecini beraberinde getirir. Birçok farklı disiplinden doktor tedavi sürecine katkı yapar. Bu işlemlerin tam donanımlı bir hastanede gerçekleştirilmesi gerekir. Lösemi günümüzde gelişen tedavi yöntemleri sayesinde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Lösemi tedavi yöntemleri arasında en sık başvurulan yöntem ise kemoterapidir. 

    Kemoterapi sürecinde kişi düzenli bir şekilde ilaç tedavisi alır ve bu süreç yaklaşık 2 yıl sürer. Kemoterapiye ek olarak radyoterapi tedavisi de eş zamanlı olarak yürütülebilir. Bununla birlikte, kemik iliği nakli de oldukça iyi bir tedavi seçeneğidir. Burada bahsi geçen tüm tedavi yöntemleri ülkemizde de başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

    Kan kanseri tedavisinde hangi yöntemin kullanılacağı ve tedavi süreci kişinin sahip olduğu lösemi türüne göre değişiklik göstermektedir. Kronik lösemiye sahip olan kişilerin hastalıkları daha yavaş seyirlidir. Dolayısıyla bu hastalara ilk aşamada daha çok destek tedavisi uygulanır. İleri evrelerde bulunan hastalara ise içinde bulundukları lösemi evresine yönelik ilaçlar verilir. Bunun aksine, akut nitelikli lösemiye sahip olan kişilere ise destek tedavisinden ziyade direkt olarak hedefe yönelik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek