Lütfen Bekleyiniz...

Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Her Şey

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Her Şey
İçindekiler

    Tip 1 ve Tip 2 Diyabet

    Birçok kişi diyabeti araştırırken, Tip 1 ve Tip 2 Diyabet olmak üzere iki farklı kavramla karşılaşır. Bu içeriğimizde diyabetin bu iki çeşidine değineceğiz. Hem tip 1 hem de tip 2 diyabeti tüm detaylarıyla ele alacağız. Böylece aklınızdaki tüm soru işaretlerini de gidermiş olacağız. Dilerseniz, öncelikle tip 1 ile başlayalım! 

    Tip 1 Diyabet Nedir?

    Karbonhidratlar, proteinler ve yağlar vücudumuzun temel enerji ihtiyacını sağlayan temel besin ögeleridir. Glukoz adı verilen basit şekerler ise emilebilmek adına en ufak parçalara ayrılan besin ögelerinin en mühimidir. Glukoz, başta beyin olmak üzere vücuttaki tüm organların ana besin kaynağıdır. Vücut, midenin arka kısmında yer alan pankreas bezinin salgıladığı bir hormon yardımı ile glukozu kullanır. Bu hormon insülin olarak bilinir. 

    İnsülinin vücutta kendiliğinden yapılamama durumunda ise alınan gıdalardan enerji sağlanamaz. Tip 1 diyabet, insülin hormonlarının eksikliği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durum, genellikle çocukluk ve gençlik dönemlerinde başladığı için ‘’Juvenil diyabet’’ olarak da bilinir. Tip 1 diyabet durumu, pankreasta yer alan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün kaynaklı bir sorun sonucunda hasar alması ile ortaya çıkmaktadır. 

    Bu durumu yaşayan kişilerin mutlak bir insülin yetersizliği vardır. Bu kişilerin bu nedenle ömür boyu enjeksiyon yoluyla dışarıdan insülin hormonu almaları gerekmektedir. Tip 1 diyabet, bu sebeple İnsüline Bağımlı Diyabet olarak da bilinmektedir. Tip 1 diyabet sıklığı ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Her yıl 15 yaştan daha küçük olan 100.000 çocuktan 42’sinde diyabet görülmektedir. Bu duruma kuzey ülkelerinde daha sık rastlanmaktadır.

    Tip 1 Diyabet Belirtileri Nelerdir?

    Aşağıdaki durumlar Tip 1 diyabette en çok görülen belirtilerdir:

    • İştahsızlık
    • Ağız kuruluğu
    • Sıkça su içme
    • Açlık hissi
    • Sıkça idrara çıkma
    • Gece idrara çıkma
    • Kilo kaybı
    • Yorgunluk
    • Bulanık görme
    • Açıklanamayan kilo kaybı
    • Geçmeyen enfeksiyonlar
    • Tekrarlayan mantar enfeksiyonları
    • Kaşıntı

    Tip 1 Diyabet Neden Olur?

    Tip 1 diyabetin kesin bir nedeni yoktur. Ancak bu duruma genetik yatkınlığı olan kişilerde tip 1 diyabet daha sık görülmektedir. Bu durum sıklıkla viral enfeksiyonlar, stres veya travma gibi durumlar sonrasında tetiklenir. Bu da tip 1 diyabetin ortaya çıkmasına neden olur. Buna, insülin hormonunun üretildiği yer olan pankreastaki beta hücrelerinin, otoimmün bir süreç sonrasında tamamen ortadan kalkması neden olur. Beta hücrelerinin ortadan kalkması sonucunda insülin hormonu üretilemez. Bu nedenle tip 1 diyabeti olan kişilerde insülin hormonu yoktur.

    Tip 1 Diyabet Tanısı Nasıl Konur?

    Kan açlık glukozunun iki kere olmak üzere 126 mg/dl ve üzerinde tespit edilmesi durumunda tanı konulabilir. Rastgele kan şekerinin iki defa 200 mg/dl üzerinde bulunması ile de tanı koymak mümkündür.

    Tip 1 Diyabet Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Tip 1 diyabet tedavisi için insülin enjeksiyonu olmazsa olmazdır. Bu bir seçenek değil, başarılı bir tedavi için zorunluluktur. İnsülin enjeksiyonunun yanı sıra tedavide sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz önemli yer tutar. Kişinin durumla ilgili eğitim alması da mühimdir. Kişinin ideal kan şekeri düzeyini sağlaması için gün boyu kendine dikkat etmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir yaşam için bütün bunların ömür boyu özenle devam ettirilmesi şarttır.

    Tip 2 Diyabet Nedir? 

    İnsan vücut hücrelerinde insüline karşı bir direncin oluşması durumunda, kan şekeri yükselir ve organlara hasar verir. Bu durum Tip 2 diyabet olarak adlandırılmaktadır. Tip 2 diyabet ömür boyu tedavi gerektiren bir rahatsızlıktır. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde insülin üreten hücrelerde hasar meydana gelir. Bu durum da yetersiz insülin salınımına neden olur. 

    İnsülin, kandaki glikoz düzeyinin olması gereken şekilde çalışması için gereklidir. Vücuda alınan karbonhidratların sindirilmesi ile glikoz meydana gelmektedir. İnsülin, bu glikozun kandan vücut hücrelerine iletilmesine yardım eder. Tip 2 diyabet, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavi edilmediği takdirde bu durum kalp sorunlarına, böbrek hastalıklarına ve hatta felç gibi durumlara neden olabilmektedir.

    Tip 2 Diyabet Belirtileri Nelerdir?

    Tip 2 diyabetin belirtileri genellikle aşağıdaki gibidir:

    • Ani ve aşırı acıkma
    • Gece vakti acıkma
    • Sık sık su içme
    • Sıkça idrara çıkma
    • Geceleri idrara çıkma isteği
    • Ciltte kahverengi koyu lekeler (özellikle koltuk altı ve kasık bölgesinde)
    • Bulanık görmeye başlamak
    • Geçmeyen yorgunluk hissi
    • Geçmeyen enfeksiyonlar
    • Uykusuzluk
    • Erkeklerde ereksiyon sorunları
    • Geçmeyen mantar problemleri
    • Uzuvlarda uyuşma hissi
    • Ortopedik rahatsızlıklar
    • İstemsiz ve sebebi belirsiz kilo kaybı
    • İleri yaşlarda hafıza kaybı
    • Hızlı ilerleyen ve erken başlayan demans

    Tip 2 Diyabet Nedenleri Nelerdir?

    Tip 2 diyabeti tetikleyen nedenler arasında genetik yatkınlıklar, obezite ve fiziksel hareketsizlik başta gelmektedir. Yaşam tarzı da insülin direncini tetiklemektedir.

    Tip 2 Diyabet Tanısı Nasıl Konur?

    Rastgele ölçülen kan şekerinin 200 mg/dl üzerinde çıkmasıyla Tip 2 diyabet tanısı koyulabilir. Açık kan şekerinin 126 mg/dl üzerinde çıkması ile de tanı konulması mümkündür. Oral glukoz tolerans testleri de diğer bir tanı yöntemidir.

    Tip 2 Diyabet Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Tip 2 diyabet tedavisi için yaşam tarzında değişikliklere gidilmelidir. Kişinin bir diyete sahip olması şarttır. Yağı az, kalorisi düşük, bol lifli gıdalar ve meyve-sebzeler mutlaka tüketilmelidir. Rafine karbonhidratlar ve tatlılar tüketilmemelidir. Sigara ve alkol gibi alışkanlıkları bırakmak birçok sağlık sorununa iyi geldiği gibi Tip 2 diyabete de iyi gelecektir. 

    Fiziksel aktivite, kişinin hayat tarzı haline gelmeli ve ömür boyu devam ettirilmelidir. Kilo kontrolü mutlaka sağlanmalıdır. Bunların dışında uygun dozlarda ilaç ve insülin kullanımı da gerekmektedir. Kan ve idrar tahlilleri ise düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Tip 2 diyabet hastaları ani şeker düşmelerine karşı yanlarında mutlaka şekerli yiyecekler taşımalıdır.

    Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Arasındaki Farklar Nelerdir?

    Diyabet, pankreasın vücut için gerekli olan insülini gerekli miktarda üretememesi durumunda ortaya çıkan bir tür hastalıktır. Diyabetin 2 türdür. Bunlar Tip 1 ve Tip 2 olarak adlandırılmaktadır. Her iki tip de diyabet başlığı altında yer alsa da Tip 1 ve Tip 2 diyabet arasında önemli farklar vardır. İki hastalığın gerektirdiği tedavi de farklıdır. 

    Tip 1 diyabet, sıklıkla 30 yaş altı kişilerde görülür. Bu durum tamamen insülin eksikliği ile oluşmaktadır. Tip 1 diyabet ayrıca Tip 2 diyabete göre nadir olarak görülen bir durumdur. Tip 2 diyabete ise toplumun büyük bir bölümünde rastlanılmaktadır. Tip 2 diyabet, Tip 1 diyabetin aksine sıklıkla 30 yaşından büyük kişilerde görülür ve genetik temelli ortaya çıkan bir durumdur. Tip 1’in yaşam tarzı ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Bilakis, otoimmun bir hastalık olduğunu söylemek mümkündür. Başka bir deyişle, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. 

    Tip 1 diyabetin de kalıtsal olma eğilimi söz konusudur. Genel olarak viral enfeksiyon tarzı bir sebep, vücudumuzun pankreasa ait beta hücrelerini düşman olarak tanımasına yol açar. Bu saldırıdan dolayı pankreas bir müddet sonra insülin üretemez duruma gelir. Diğer bir çeşit olan tip 2 diyabette ise bu durum çoğunlukla yaşam tarzından kaynaklanır. Fakat bu noktada aile faktörü de önemlidir. Örneğin, aile üyelerinden birinde tip 2 diyabeti olan varsa sizin de yakalanma olasılığınız artabilir. Özellikle de fazla kilolu ve elma tipi obeziteden muzdarip bireylerde bu olasılığın daha da yükselmesi mümkündür. 

    Tip 1 diyabetin yaşam tarzı ile büyük bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu durum bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırması ile oluşur. Yine de Tip 1 diyabette de kalıtımsal etkiler görülebilir. Tip 1 diyabeti genellikle viral bir enfeksiyon tetiklemektedir. Bu da vücudun pankreasta yer alan beta hücrelerini düşman olarak tanımasına neden olur. Bu saldırı sonucunda ise pankreas insülin üretemez duruma gelir. Bunun aksine Tip 2 diyabet sıklıkla yaşam tarzı ile alakalıdır. Ancak, genetik faktörlerin de bu durumda etkisi bulunmaktadır. 

    Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

    Tip 1 Diyabet Beslenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Nelerdir?

    Diyabette, beslenme alışkanlıkları mutlaka düzenlenmelidir. Kişinin uyması gereken diyeti ömür boyu devam ettirilmelidir. Beslenmede kan şekeri normal sınırlar içinde tutulmalıdır. Amaç ideal vücut ağırlığını ve sağlığını korumak olmalıdır. Vücuda alınan gıdalar insülin tedavi şemasına uygun olmalıdır. Beslenmede çeşitlilik sağlanmalıdır. Basit şekerler mutlaka diyetisyen kontrolünde tüketilmelidir. Lifli gıdalar tüketmeye dikkat edilmelidir.

    Diyabet İçin Egzersizler Nasıl Yapılmalıdır?

    Diyabet tedavisi için gereken egzersiz planı kişiye göre oluşturulmalıdır. Kişi daha önce hiç egzersiz yapmamış ise egzersiz süresi ilk başta kısa tutulmalıdır. Bu durumda günde 5-10 dakikalık egzersizler yapmak idealdir. Bu süre giderek artırılmalıdır. Egzersizlerin her gün düzenli olarak yapılmasına mutlaka dikkat edilmelidir. 

    Egzersiz sırasında kişiyi terletecek sentetik kıyafetler giymekten kaçınılmalıdır. Egzersiz yapılan süreç boyunca aktif olarak çalışacak kaslardan insülin enjeksiyonu yapılmamalıdır. Aç karnına egzersiz tercih edilmemelidir. Ayrıca egzersiz esnasında kan şekeri düşmelerine de dikkat edilmelidir. Bu süreç boyunca kan şekeri ölçülmelidir. Kan şekeri düşmesine karşın kişi yanında mutlaka basit şeker içeren besinler bulundurmalıdır. Kişi, egzersiz planını ömür boyu devam ettirmelidir.

    İnsülin Tedavisi Nasıl Yapılır?

    İnsülin, bir hormon olduğundan midede sindirilir. Bu nedenle hap yoluyla vücuda alınamaz. İnsülini vücuda almanın tek yolu enjeksiyonlardır. Kişinin günlük insülin ihtiyacı onun boyuna, ağırlığına, yaşına, günlük gıda tüketimine ve hayat tarzına göre değişmektedir. Kişinin başka bir hastalığa sahip olup olmaması da insülin miktarında değişikliklere neden olabilir. İnsülin, +4 derece ila +8 derece arasında saklanmalıdır. Yeni teknolojilerle birlikte insülini kalem enjektörler yardımı ile de vücuda almak mümkün hale gelmiştir.

    Kan Şekeri Düştüğünde Yapılması Gerekenler Nelerdir?

    Kan şekerinde ani yükselişler ve düşüşler acil müdahale gerektiren durumlardır. Bu nedenle diyabet hastalığı olan kişiler mutlaka yanlarında bu durumu haber veren bir diyabet kimliği taşımalıdır. Bu kişilerin bir öğünü geciktirmesi tehlikeli bir durumdur. Bu ani kan şekeri düşmesine neden olabilir. Bu durumda kişide terleme, titreme, renk solukluğu ve huzursuzluk görülür. 

    İlerleyen durumlarda şuur kaybı meydana gelebilir. Hafif seyreden durumlarda kişiye 5-6 tane kesme şekeri bir bardak ılık suda eritip vermek gereklidir. Bu durumda şekerli meyve sularından da yardım alınabilir. Kişinin durumunda iyileşme görülmezse kişiye 2 çay kaşığı şeker verilebilir. Kişide şuur kaybı görülüyorsa ağızdan şeker ya da şekerli su vermek doğru değildir. Bu durumda kas içine glukagon enjeksiyonu yapılması gerekir.

    Kan Şekeri Yükseldiğinde Yapılması Gerekenler Nelerdir?

    Yüksek kan şekeri bazı belirtilerle kendini belli eder. Bu belirtilerin başında sık idrar çıkma, ağız kuruluğu, sık sık su içme, ciltte kurumalar, geç iyileşen yaralar, halsizlik, geçmeyen yorgunluk hissi, ve açıklanamayan kilo kaybı gelir. Bu belirtilerin görüldüğü kişide kan şekeri yüksek demektir. Böyle bir durumda kullanılan insülinin son kullanma tarihi kontrol edilmelidir. Kişi doktoruna insülin dozunun ve uygulama tekniğinin doğru olup olmadığını sormalıdır. Kişi bol bol su içmeli ve önerilen miktarda insülin almalıdır. Doktorun önerdiği beslenme planına harfiyen uyulmalıdır. Buna rağmen kişide yüksek kan şekeri görülüyorsa hiç zaman kaybetmeden bir doktor danışılmalıdır.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek