Bağırsaktaki hareketlerin güç ya da normalden daha nadir gerçekleştiği vakalara kabızlık adı verilir. Kabızlık, aynı zamanda konstipasyon olarak da bilinir. Hemen hemen herkes hayatının bir noktasında kabızlık sorunu ile karşılaşır. Bu durum genel olarak çok ciddi bir sağlık sorununa sebebiyet vermese de, belirtileri geçtiği vakit kişi kendisini çok daha rahatlamış hisseder.
Her bir bağırsak hareketi arasındaki geçen süre kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Kimi insan günde üç sefer büyük tuvalete çıkarken, kimi insan ise haftada sadece birkaç defa tuvalete çıkabilmektedir. Fakat üç ya da daha fazla gün, tuvalete çıkmamak için fazla uzun bir süredir. Normal koşullarda üçüncü günden itibaren tuvalete çıkmak dışkının sertleşmesinden kaynaklanarak zorlaşır. Haftada üç seferden daha az büyük tuvaletin yapılması durumu kabızlık olarak tanımlanmaktadır.
Kabızlığın genel olarak hayat tarzına dayanan pek çok sebebi olabilmektedir. Bunlar arasında normal bir diyet sırasında tüketilen besinler ve günlük hayat aktivitelerinde değişimler yaşanabilmektedir. Beslenme sırasında yeteri miktarda su ya da lifli besin tüketilmemesi başka bir sebeptir. Aşırı miktarda süt ve süt ürünleri tüketmek bazı kişilerde kabızlığa sebep olabilir. Aktif bir hayata sahip olmamak ya da tuvalet yapma isteğine karşı uzun süre boyunca direnmek kabızlığa sebep olabilir. Ayrıca stres de kabızlık için ayrı bir sebeptir.
Müshillerin ya da laksatifler gibi maddelerin uzun süreli kullanımı da kabızlığa yol açabilmektedir. Aynı zamanda antidepresanlar, demir hapları, içerisinde kalsiyum ya da alüminyum bulunan antacid ilaçları ve özellikle güçlü ağrı kesici ilaçlar da kabızlığa sebebiyet verebilmektedir. Bunların haricinde;
Kabızlık belirtileri çeşitli şekilde kendini gösterir. Şayet söz konusu kişilerde;
Bunlara ek olarak, ani kabızlığın yanı sıra karın ağrısı ya da kramp hissi, hiçbir şekilde tuvalet yapamama ve gaz çıkaramama gibi sorunlar varsa, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekmektedir.
Eğer;
Geçmeyen kabızlık, yani kronik kabızlık için doktora başvurulduğu zaman, doktor kabızlık sebebini belirlemek için bazı testler tavsiye edebilir. Bunlar arasında;
Kabızlık, genel olarak reçeteli tedaviye ihtiyaç duymadan kendi kendine iyileşen bir rahatsızlıktır. Pek çok vakada daha sık egzersiz yapmak, daha fazla lifli yiyecekler tüketmek ve daha fazla su içmek gibi basit düzeydeki hayat tarzı değişiklikleri kabızlığın düzelmesinde önemli rol oynamaktadır. Stressiz bir biçimde veya kesinti olmaksızın tuvalet yapabilecek kadar tuvalete vakit ayırmak da bireye yardımcı olabilmektedir. Tuvalet yapma dürtüsü hissedildiği vakit bu dürtü göz ardı edilmemeli ve en kısa sürede tuvalete gidilmelidir.
Ayrıca kabızlık tedavisi için müshil kullanımı kısa vadede rahatsızlığın belirtilerini iyileştirebilir. Fakat bu tarz maddeler dikkatli ve sadece gerektiğinde kullanılmalıdır. Bunun sebebi, bazı müshillerin ciddi negatif yan etkilere sahip olabilmesidir. Müshil ya da laksatif gibi maddeler kullanılmadan önce mutlaka bir doktor ya da uzmana danışılmalıdır. Aynı zamanda ilaç prospektüsünde yer alan talimatlar dikkatle takip edilmelidir. Eğer kabızlık hala devam ediyorsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Zira bu gibi durumlarda daha güçlü bir kabızlık ilacı verilebilir. Ek olarak, kabızlığın altında yatan temel sebepler ortaya çıkarılabilir.
Eğer başka bir sebepten dolayı doktorunuz sıvı tüketimini sınırlamadıysa, günde iki ile dört bardak daha fazladan su içmek, kabızlık ilacı kullanmaksızın iyileşmenizi sağlayabilir. Özellikle sabah vakitlerimde ılık sıvı tüketimi hastalığa iyi gelmektedir. Buna ek olarak;
Müshil veya laksatif maddeleri kullanarak da kabızlığı rahatlatmak mümkün olabilir. Çok sayıda kabızlık ilacı ve müshil bulunmaktadır. Bunları çoğunlukla eczanelerden direkt, reçetesiz bir biçimde almak mümkündür. Ancak yine de bir doktora başvurmanızda fayda vardır. Doktorunuz tarafından önerilmediği takdirde, herhangi bir şey kullanmanız akıllıca olmayacaktır.
Ayrıca her müshil çeşidinin kabızlık semptomlarını hafifletmek için farklı bir biçimde çalıştığı unutulmamalıdır. Hangi çeşit kabızlık ilacı ya da müshilin etkili olacağını ve ne kadar süre boyunca kullanılması gerektiğini belirlemek için mutlaka kullanım öncesinde bir doktor ya ad uzmana danışmak zaruridir.
Kabızlığı hafifletmeye yardımcı olan bazı kabızlık ilaçları arasında öncelikli olarak lif takviyeleri yer almaktadır. Bu lif takviyeleri hacim oluşturucu laksatifler olarak da isimlendirilmektedir. Genel olarak en güvenli seçenek de bu lif takviyeleridir. Bu türdeki laksatifler bol su ile beraber alınmalıdır. Uyarıcılar yani stimülan laksatifler, bağırsaklarda bulunan kasların ritmik bir şekilde kasılmasına sebep olur. Yağlayıcılar ise dışkının bağırsak içerisinde daha rahat hareket etmesini sağlar.
Dışkı yumuşatıcılar ise dışkıyı nemlendirerek yumuşatır. Osmotik laksatifler olarak bilinen bu yumuşatıcılar, osmotik basınç farkı oluşturarak suyun bağırsak içerisine çekilmesine yardımcı olurlar. Nöromüsküler aracılar içerisinde ise opioid antagonistleri ve 5-HT4 agonistleri yer almaktadır. Bunlar, bağırsak içi hareketlerini düzenlemek amacıyla belirli reseptörlerde çalışırlar. Ancak müshiller ya da kabızlık ilaçları hastalığa bir çare olmazsa, doktorun dışkıyı manuel bir biçimde ya da cerrahi olarak çıkarması gerekebilir.
Bebeklerde görülen;
Bebeklerin kabız oldukları zaman bu durumu ifade edememelerinden dolayı bebeği çok iyi gözlemlemek önem arz etmektedir. Bebeklerde kabızlık olduğunu anlamak için bebeğin tuvalet alışkanlıkları dikkatlice takip edilmelidir.
Normalde her gün veya günaşırı tuvaletini yapan bir bebek, 2-3 günde bir tuvalet yapmaya başladıysa, tuvalet yaparken huzursuz oluyor ya da ağlıyorsa ve bebeğin dışkısı normalden daha sert ise bunlar kabızlık belirtileri olabilmektedir. Bebeklerde kabızlığı rahatlatabilecek hususları ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Bunların haricinde bebekler için kabız ilacı, müshil veya laksatif maddeler kullanılmamalıdır. Ne olursa olsun bu tür maddelerden uzak durulmalıdır. En doğru çözüm için, bebeğinizde kabızlığı sezer sezmez, mutlaka bir doktora başvurmanız gerekmektedir.
Çocuklarda da tıpkı erişkin bireylerde olduğu gibi;
Çocuklarda kabızlığı geçirmek için aynı şekilde yetişkinlerde kullanılan tedavi yöntemleri tercih edilmelidir. Bunlar arasında gün içerisinde su tüketimini artırmak, bol lifli sebze ve meyvelerin tüketimine yer vermek en etkili yöntemler arasında yer almaktadır. Aynı şekilde çocuklarda da doktora başvurmadan hiçbir koşul altında kabızlık ilacı, laksatif ya da müshil gibi maddeler kullanılmamalıdır.
Hamilelik döneminde hem vücutta hem de hormonlarda meydana gelen değişimler, tuvalet alışkanlıklarında da değişimlere sebebiyet verebilmektedir. Bu değişimler ile beraber;
Hamilelikte kabızlık yaşayanlar için de bazı çözümler vardır. Tıpkı yetişkinlerde meydana gelen kabızlık vakalarında olduğu gibi günlük su tüketiminin artırılması, lifli meyve sebzelere ağırlık verilmesi, spor ya da egzersiz yapılması hamilelerde kabızlık belirtilerini hafifletebilmektedir.
Eğer haftada bir tuvalete çıkıyorsanız, ciddi bir kabızlık söz konusu olabilir. Eğer bu süre iki haftadan fazla sürüyorsa, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.
Bol miktarda lifle uygulanan dengeli bir diyet, kabızlığı önlemek için etkili bir çözüm olabilmektedir. Meyve, sebze, baklagiller, tam tahıllı ekmekler ve başta kepek olacak şekilde diğer tüm tahıllar, lifli besinler için en iyi kaynaklar arasında yer almaktadır. Bir gün içerisinde bir buçuk ila iki litre arasında su ve benzeri sıvı alımı da kabızlığı önlemeye yardımcı olmaktadır.
Kafeinden uzak durmak da vücutta susuzluğun önüne geçmek için atılan önemli bir adımdır. Ayrıca süt ve süt ürünleri bazı kişilerde kabızlığa sebep olabilmektedir. Günde en az otuz dakika boyunca aktif hareketlerde bulunmak ya da egzersiz ve spor yapmak, bağırsak kaslarının hareketlerinin daha aktif olması açısından önem arz etmektedir. Bu gibi tavsiyelere uyulduğu takdirde kabızlığı önlemek mümkündür.
Zeytinyağının en temel yararlarının arasında sindirim ve boşaltım sistemini düzenlemek ve onarmak yer almaktadır. Bu sebeple sindirim ve boşaltım sistemini düzenleyen zeytinyağı kabızlık gibi hemen hemen her yaş grubunda gözlemlenebilen bağırsak rahatsızlığına da doğal bir tedavi olmaktadır.
Zeytinyağı kişide hazmı kolaylaştırmasının yanı sıra mideyi rahatlatır, gastrit ve ülsere karşı etkili bir koruma sağlar ve mide asidini düzenlemektedir. Sabah vakti aç karna içilen doğal sızma zeytinyağı bireyleri çok daha sağlıklı kılmaktadır. Vücuttaki bazı sağlık problemlerinin düzelmesine ve midenin her türlü rahatsızlıktan korunmasına yardımcı olur. Bu sebeple kabızlığın meydana gelmesi durumunda çeşitli zeytinyağı tedavisi yöntemleri yararlı olabilmektedir.
Kuru Meyveler: Sabah kahvaltısından önce aç karnına; kuru kayısı, incir ya da mürdüm eriği yemek ve üstüne ılık su içmek bağırsakları çalıştırma konusunda etkili bir yöntemdir. Bu besinler sabahları aç karnına tüketildiğinde daha etkili olmaktadırlar. Ayrıca kuru meyveler hem çiğ olarak hem de komposto şeklinde tüketilebilmektedir. Kuru erik kompostosu, kabızlık için doğal bir tedavi olarak sıkça tüketilmektedir.
Su: Herhangi bir nedenden dolayı su tüketimi sınırlandırılmadıysa, kabızlık döneminde yeteri miktarda su içmeye oldukça özen gösterilmelidir. Bu mühim alışkanlığı erteleyen kişiler, alarm kurarak su içmeyi hatırlatma yöntemini deneyebilir.
Keten Tohumu: Yoğurda katılarak yenebilen keten tohumu, kabızlığa iyi gelen gıdalar arasında yer almaktadır.
Beyaz Et: Et tüketileceği vakit kırmızı et yerine beyaz et ya da balık eti tüketmek bağırsakları rahatlatacaktır. Çünkü yüksek miktarda kırmızı et tüketmek bağırsakları zorlayıcı bir etkinin ortaya çıkmasına yol açar.
Lifli gıdalar: Lif bakımından zengin olan;