Lütfen Bekleyiniz...

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Tükenmişlik Sendromu Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi
İçindekiler

    Tükenmişlik Sendromu Nedir?

    Tükenmişlik sendromu, günümüzde birçok insanın muzdarip olduğu stresli yaşam şartları sebebiyle daha sık görülmeye başlanan bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu kavram, ilk kez 1974 senesinde Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılmış ve tıp literatürüne yerleşmiştir. Bu rahatsızlıktan muzdarip kişiler, genel olarak yaptıkları eylemlerden dolayı yoğun başarısızlık hissederler. Yaptıkları aktivitelerden ve işten tatmin olamazlar. Ve gün içinde sürekli yıpranmış ve bitap düşmüş hissederler.  

    Bu sendromdan muzdarip bireyler genellikle sosyal hayatlarında ve iş hayatlarında da bozulmalar yaşarlar. Zira bu kişiler sanki kimliğini kaybetmiş gibidir. Hastada bu durumun etkileri sadece psikolojik değil, fiziksel olarak da görülür. Zira hasta kendisini son derece enerjisiz ve güçsüz hisseder. Bu yüzden de tükenmişlik sendromuna sahip kişiler birçok işi yapamazlar. Ayrıca kendilerini dış dünyaya karşı kapatma eğiliminde olurlar. Bu kişiler genel olarak etrafındaki insanlara sağlayabilecekleri herhangi bir fayda olmadığını düşünürler. 

    Gelecek hakkında son derece umutsuz ve karamsardırlar. Bu yüzden de hayatlarını planlama konusunda büyük sıkıntılar yaşarlar. Çünkü yaptıkları hiçbir planın olumlu bir sonuç vermeyeceğini ve hiçbir şeyin çaba harcamaya değmeyeceğini düşünürler. Bu sendromun birçok farklı sebebi olmakla birlikte, en göze çarpan sebep strestir. Yoğun iş temposuna ayak uydurmak zorunda olan ve bununla birlikte yoğun olarak stresli bir hayat yaşayan kişilerde tükenmişlik sendromunun görülme ihtimali daha yüksektir. 

    Bunun yanında sendromun ortaya çıkardığı etkiler, zaman geçtikçe iyiye gitmek yerine, tam tersi kötüye gider. Çok ilerlediği durumlarda depresyon, şeker hastalığı (diyabet) ve kalp hastalığı gibi son derece olumsuz fiziksel ve psikolojik hastalıklara sebebiyet verebilir. Bu nedenle tükenmişlik sendromunun belirtileri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden gecikmeden derhal uzman bir psikolog ile iletişime geçmeli ve tedaviye başlamalıdır.

    Tükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir?

    Tükenmişlik sendromunun belirtileri zaman geçtikçe kendini çok şiddetli bir şekilde gösterse de, sendromun ilk aşamalarında bu belirtiler oldukça hafiftir. Bu da hastaların belirtileri pek dikkate almamasına yol açar ve sendromun erken teşhisini zorlaştırır. Çoğu durumda hastalar içinde bulundukları olumsuz ruh halini stresli yaşam tarzına veya hayatın olumsuzluklarına bağlayabilirler ve kendilerinde psikolojik bir problem olduğunu akıllarına dahi getirmeyebilirler. 

    Tükenmişlik sendromunun fiziksel ve psikolojik olmak üzere birçok farklı belirtisi mevcuttur. Hastanın vücudunda vuku bulan ilk belirti çoğunlukla başta hafif olarak başlayan ve zamanla şiddetli bir hale gelen bitkinliktir. Kişi kendini bitkin hissettiği için sosyal hayatında ve iş ortamında bozulmalar ortaya çıkar zira kişi birçok aktiviteden elini ayağını çeker, kendini uzaklaştırır. İlk aşamada bitkinlik hissine karın ağrısı, baş ağrısı, uyku bozuklukları ve iştahta ani artış (ya da ani azalma) gibi fiziksel belirtiler eşlik eder. Tükenmişlik sendromunun sık görülen belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

    • Bitkinlik
    • Sürekli olumsuz düşüncelere kapılmak
    • Duygusal ve bedensel olarak tükenmiş hissetmek
    • Umutsuzluk
    • Karamsarlık
    • Normalde kolayca yapabileceği işleri yapmaktan imtina etmek, genel olarak bir isteksizlik hali
    • Dikkat dağınıklığı 
    • Odaklanma güçlüğü
    • Unutkanlık
    • Baş, sırt, bacak ve karın gibi vücudun çeşitli bölgelerinde ağrı
    • Kabızlık ve ishal gibi çeşitli gastrointestinal problemler
    • Kimi zaman çok uyumak, kimi zaman az ve aralıklı uyumak gibi sürekli devam eden uyku problemleri

    Tükenmişlik Sendromu Nedenleri Nelerdir?

    Kişide tükenmişlik sendromunun ortaya çıkmasında asıl olarak üç temel durum rol alır. Bu üç temel durum; 

    • Rol çatışması, 
    • Rol belirsizliği, 
    • Aşırı yüklenme olarak sıralanabilir.

    Kişi birbiriyle çakışan birçok farklı sorumluluğa sahip olabilir. Kişi tüm bu sorumlulukların altından başarılı bir şekilde kalkmakta zorlanabilir ve eğer uygun bir planı yoksa her şeyi son derecede iyi seviyede yapmaya çalışabilir. Bu durum sonucunda kişi kendisini son derece yorgun hissedebilir. Bunun yanında eğer kişi yerine getirdiği sorumluluklardan da tamamen tatmin olamadıysa bu durum uzun vadede kişiye tükenmişlik sendromu olarak yansıyabilir.

    O an bir işte çalışan veya bir okulda öğrenim gören kişi o anki başarısıyla veya gelecekteki hedefleriyle ilgili kaygılar duyabilir. İyi bir kariyer, yüksek bir maaş veya geniş bir sosyal çevreye sahip olması gerekiyormuş gibi hissedebilir. Ancak eğer bu konularda kendisine rol model olarak görebileceği hiç kimse yoksa ve tamamen yalnız başına hissediyorsa kişi kendisini kaybolmuş ve amaçsız hissedebilir. Bunun sonucunda da kendisini faydasız ve başarısız bir kişi olarak görüp dış dünyaya karşı yabancılaşabilir.

    Kimi insanlar "hayır" kelimesini kullanarak kendilerinden istenilen şeyleri reddetmekte oldukça zorlanabilirler. Bu kişiler kendilerinden istenen şeylerin sayısına ve ağırlığına göre aşırı yüklenmeye maruz kalabilirler. Bu durumda kabul ettikleri sorumlulukların altından kalkamazlar, kalkabilseler bile kendilerini zihinsel olarak tamamen çökmüş hissedebilirler.

    Tükenmişlik Sendromu En Çok Kimlerde Görülür?

    Tükenmişlik sendromu, yaygın olarak yoğun ve stresli bir iş hayatı yaşayan kişilerde görülür. Bunun yanında günlük hayatında sürekli bir şeyleri yapma konusunda baskı altında kalan, son derece titiz ve ince düşünerek icra edilmesi gereken işlerde çalışan, mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olan ve genel olarak hizmet sektöründe faaliyet yürüten iş kollarında çalışan kişiler tükenmişlik sendromu için riskli grupta yer alırlar.

    Tükenmişlik Sendromu Evreleri Nelerdir?

    Tükenmişlik sendromu 4 farklı evreden oluşmaktadır. Sendromun ilk evresi idealistlik evresi olarak adlandırılır. Bu evrede yoğun sorumluluk altında kalan kişi, bu sorumlulukları bir şekilde yerine getirebilmek için de kendisini psikolojik ve fiziksel sınırlarını aşana kadar zorlar. Kişi bu aşamada son derece optimisttir. Ve hayattan olumlu beklentilere sahiptir. Sorumluluklarını yerine getirmek için son derece emek sarf eder. Sahip olduğu sorumlulukları resmen hayatının merkezine koyar. Ancak bu aşamada kişinin enerjisi yavaş yavaş azalır ve kişi yorgun hissetmeye başlar. 

    Bu da sendromun ikinci evresinin başlangıcıdır. Kişi harcadığı çabaların ve zamanın aslında boşa olduğunu ve yaptığı işlerin başlangıçtaki beklentilerini karşılamadığını hisseder. Bu evrenin devamında kişi kendisini duygusal bir buhranda bulur. Bunun ardından da üçüncü evre gelir. 

    Üçüncü evrede kişi önceki aşamalarda yaşadığı olumsuz durumları asla değiştiremeyeceğini hisseder ve o zamana kadar içinde biriktirdiği tüm yorgunluk, mutsuzluk ve umutsuzluk hislerinin altında ezilir. Kişi kendisini son derece umutsuz hisseder ve artık kendisini her şeyden geri çekmeye başlar, içine kapanık bir hale gelir. Aynı zamanda artık kişinin taşıdığı duygusal yük oldukça arttığından kişide sinir nöbetleri, tepkisizlik, vurdumduymazlık, paranoyak tavırlar, öfke problemleri ve uyku bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkar.

    Tükenmişlik sendromunun son evresi ise apati evresi olarak adlandırılır. Kişi bu evrede artık etrafında vuku bulan olaylara karşı tepkisiz hale gelmiştir. Ne geçmişte yaşanan olaylara karşı inancını koruyabilir, ne de gelecekle ilgili herhangi bir umutlu beklentiye sahip olabilir. Bu aşamada kişinin sosyal ilişkileri ve iş hayatı büyük yara alır. Çünkü kişi hayatında zaten her şeyin kötü gittiğini ve bunun da böyle devam edeceğini düşünür. Bu yüzden kişi etrafındaki insanlarla olan ilişkisini kesebilir, iş hayatında son derece pasif bir role bürünebilir, istifa edebilir veya kendisine verilen hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyebilir.

    Tükenmişlik Sendromu Nasıl Geçer? Tükenmişlik Sendromu Tedavisi

    Tükenmişlik sendromu kişinin iş, aile, okul ve sosyal hayatını son derece olumsuz etkileyen ve kişinin tamamen kendisini hayattan soyutlamasına sebep olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Ancak bu rahatsızlığın tedavisi oldukça kolay ve etkilidir. Diğer birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi tükenmişlik sendromunun tedavisinde de hastaya ne kadar erken tanı konulursa hasta o kadar çabuk ve rahat şekilde iyileşir. Hatta sendromun çok ilerlemediği durumlarda kişi hayatında yapacağı çeşitli düzenlemelerle sendromun ortaya çıkan ilk semptomlarını ortadan kaldırabilir. Kişi aşağıdaki önlemleri alarak hayatını daha pozitif bir hale getirebilir ve tükenmişlik sendromu belirtilerinin riskini azaltabilir:

    • Gün içinde sürekli çalışmaktan vazgeçmek ve mola verip kendine boş vakit yaratmak
    • Sevdiği işlerle ilgilenmek
    • Vücuttaki stres seviyesini azaltmak için düzenli olarak egzersiz yapmak
    • Uyku düzeninden fedakârlık etmeyip düzenli şekilde uyumak
    • Sorumluluklardan ve strese sebep olacak düşüncelerden uzak durmak için kitap okumak, resim yapmak, ilgi çekici şeyler izlemek gibi çeşitli hobiler edinmek
    • Bol sebze ve meyve içerek sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak

    Ancak belirtilerin kişinin hayatını olumsuz etkilemeye başladığı durumlarda mutlaka bu konuda uzman bir psikologdan yardım almak gerekir. Psikolog, tükenmiş sendromuna sahip olan kişiyle yapacağı görüşmeler sonrasında sendromun kişide ortaya çıkmasının asıl sebeplerini ortaya çıkartır ve tedavisini de buna göre uygular. 

    Tükenmişlik sendromunun asıl tedavi yöntemi psikoterapidir. Ancak sendromun çok ilerleyip kişinin hayatını katlanılmaz kıldığı durumlarda kişiye destek olması için ilaç tedavisi tavsiye edilebilir. Sendromun tamamen ortadan kalkması ve kişinin normal yaşantısına geri dönebilmesi için psikoloğun çabalarının yanında, hastanın da çaba sarf etmesi gerekir. Hasta yaşam tarzını değiştirmeye çalışmalı, kendisine vakit ayırmalı ve kendisini strese sokan konulardan mümkün mertebe uzak durmalıdır. Düzenli olarak psikoterapi alan ve doktorunun tavsiye ettiklerini günlük hayatında uygulayan kişilerde tükenmişlik sendromu çok uzun bir tedavi süreci gerektirmeden tedavi edilebilmektedir.

    Tükenmişlik Sendromu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

    Tükenmişlik Sendromu Nasıl Başlar?

    Bilhassa aşırı yoğun tempoda çalışan ve çok stres altında olan kişilerde görülen bu rahatsızlık, bir süre sonra kendini göstermeye başlar. Eğer zor koşullar altında çalışma devam ederse, belirli bir evrenin ardından çöküş başlar. Böylece hastalık kendini belli eder. 

    Tükenmişlik Sendromunun Son Evresi Nedir?

    Dördüncü evre, son evre olarak bilinir. Ve genellikle APATİ ismiyle anılır. Bu evre ile beraber çevresel olaylara karşı tepki vermede azalma ve duyarsızlaşma başlar.

    Tükenme Yaşayan Bireyin Özellikleri Nelerdir? 

    Tükenme sendromu yaşayan bireyler genel olarak şu özelliklere sahiptir:

    • Sürekli onaylanma ihtiyacı
    • Düşük öz saygı
    • Düşük öz güven
    • Kendinden taviz verme
    • Mükemmeliyetçi karakter yapısı
    • Kişilik yapısı (A tipi kişilik)
    • Aşırı beklenti
    • Beklentisizlik hali ve düşük motivasyon
    • İşkolik olma
    • Hayır diyememe
    • Sınır koyamama
    • Sabırsız ve aceleci bir yapıya sahip olma
    • Cinsiyet
    • Medeni durum
    • Çocuk sayısı
    • Eğitim durumu
    • Ailevi problemler
    • Fiziksel hastalıklar
    • Kültür farkı, adaptasyon problemleri
    • Sorumluluk sahibi olmama
    • Sosyal izolasyon
    • Psikolojik rahatsızlıklar
    • Alkol ve madde bağımlılığı
    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek