Lütfen Bekleyiniz...

Beyin Ölümü Nedir? Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Beyin Ölümü Nedir? Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?
İçindekiler

    Beyin Ölümü Nedir?

    Beyin ölümü kavramı, tarihte ilk kez 1968 senesinde Harvard Üniversitesinde tanımlanmıştır. Dünya genelinde beyin ölümünün genel geçer standart bir tanımı yapılmıştır. Ülkemizde de aynı tanıma uyulmaktadır. Bu tanıma göre beyin ölümü; beynin içerisinde bulunan ve beyin sapı olarak adlandırılan bölgenin fonksiyonlarının işlevini tamamen yitirmesidir. 

    Beyin sapı bölgesi içerisinde beynin tamamı, hayati sinirler ve merkezler ve beyincik bulunmaktadır. Bu bölgenin işlevini yitirmesiyle kişide beyin ölümü gerçekleşir ve kişi tıbben ölü olarak kabul edilir. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin geçici olarak kalpleri atmaya devam eder yani kişinin nabzı tamamen sıfırlanmaz. Kişinin vücudu kalp atışını devam ettirebilse bile diğer hiçbir yaşamsal fonksiyonunu gerçekleştiremez. 

    Beyin ölümü durumunda vücudun solunum yapması da mümkün değildir. Bu durumdaki kişiler hiç kesinti olmadan tıbbi cihazlara bağlı kalmak zorundadırlar. Aksi takdirde tamamen vefat ederler. Bu bilgilerden de anlaşılabileceği gibi, beyin ölümü gerçekleşmiş olan hastanın yaşadığına dair tek işaret kalp atışlarıdır. Geri döndürülemeyen ve kesin olarak ölümle sonuçlanan bir süreçtir.

    Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?

    Beyin ölümü bilinenin aksine oldukça yaygın bir durumdur. Sıklıkla trafik kazaları, yüksek bir yerden düşmek, kafaya sert bir cismin isabet etmesi, silahla ateş edilmesi, özellikle kafa bölgesinden hasar alarak darp edilmek ve beyin dokusunda veya beyin zarında çeşitli kanamaların meydana gelmesi beyin ölümüne sebebiyet vermektedir. Bunlara ek olarak kalbi ani olarak durduğu için beynine oksijen gitmeyen, bakteriyel menenjit geçiren veya beyin iltihabına sahip olan kişilerin de beyin ölümü riski mevcuttur.

    Beyin Ölümü Tanı Yöntemleri Nelerdir?

    Kişiye beyin ölümü tanısı koymak için yoğun bakım uzmanı, nöroloji uzmanı, beyin ve sinir cerrahisi uzmanı ve kardiyoloji uzmanından oluşan bir heyet toplanır. Kişinin beyin sapındaki fonksiyonların tamamen yitirildiğine dair bir görüş birliği sağlanmalıdır. Gerektiği durumlarda hastaya "solunum yokluğu testi" gibi çeşitli testler uygulanabilir. Sonuç olarak toplanan heyetin bildirdiği ortak görüşle birlikte kişiye beyin ölümü tanısı konulur.

    Beyin ölümü tanısının kesinleşmesi için çeşitli şartlar mevcuttur. Öncelikle kişide beyin ölümüne sebep olan şeyin ne olduğu tamamen ortaya çıkartılmalıdır. Ardından kişinin hiçbir tedavi yöntemine cevap vermediği sonucuna ulaşmak gerekir. Bunun yanında çeşitli hastalıkların veya zehirlenmelerin sonucu olarak kişilerde beyin ölümünü taklit edebilen durumlar ortaya çıkabilmektedir. Tanı aşamasında bu durumların var olup olmadığı da test edilir. Gerekirse kişiye çeşitli laboratuvar tetkikleri yapılabilir.

    Üstteki maddelere ek olarak kişi genel olarak bir koma halinde olmalıdır. Beyin ölümü yaşayan kişideki koma halinin herhangi bir geri dönüşü yoktur ve hasta hiçbir tedavi yöntemine cevap vermeden uyumaya devam eder. Beyin sapı bölgesinin fonksiyonları tamamen kaybolur. Fonksiyon kaybının tanısını koyabilmek için ise kişiye basit refleks testleri yapılır. Son olarak da solunum yokluğu (apne) testi uygulanır. Bu test kişinin solunum yetisini tamamen kaybedip kaybetmediğini gösterir. Beyin ölümü gerçekleşmiş olan kişilerde solunum yetisi tamamen kaybolur ve böylelikle bir daha solunum cihazı olmadan solunum yapamazlar.

    Beyin Ölümü Tanısından Sonraki Süreç Nasıl İşler?

    Beyin ölümü tanısı konulan kişi için mevcut olan sadece iki seçenek vardır. Ailenin de onayına başvurularak kişinin organları bağışlanabilir. Kişiden gerekli organlar vücut bütünlüğü bozulmayacak şekilde çıkartılır ve cenazesi yakınlarına teslim edilir. Kişinin hayattayken organ bağışını kabul etmediği veya ailesinin bu işleme onay vermediği durumlarda ise kişi solunum destek cihazından çıkartılır. Zira beyin ölümü hiçbir koşulda geri dönüşü olmayan bir süreç olduğu için kişinin makineye bağlı olarak daha fazla eziyet çekmesinin bir anlamı yoktur. Sonuç olarak kişi solunum cihazından ayrılır ve cenazesi ailesine teslim edilir.

    Beyin Ölümü ile Koma ve Bitkisel Hayat Arasındaki Fark Nedir?

    Toplumdaki genel kanının aksine, beyin ölümü ile koma veya bitkisel hayat aynı şey değildir. Beyin ölümünün gerçekleşmesi için kişinin beyin sapındaki tüm fonksiyonların işlevlerini kaybetmeleri gerekmektedir. Ancak bitkisel hayatta veya komada bulunan kişilerin beyin sapındaki faaliyetler devam etmektedir. 

    Buna bağlı olarak hasta yoğun makine desteğine ihtiyaç duymadan solunumunu devam ettirebilir. Diğer organları da yaşamını devam ettirecek ölçüde kendi kendine çalışmaya devam eder. Beyin ölümünde ise beyin herhangi bir fonksiyona sahip değildir. Kişinin sadece kalbi atar ancak ne diğer organları görevini yerine getirebilir ne de kişi kendi başına solunum yapabilir. Kısa süre sonra kalp atışları da kesilir ve kişi tamamen vefat eder.

    Beyin Ölümünün Geri Dönüşü Var mı?

    Ciddi şekilde kaza yapan, kalp veya kafa bölgelerine ağır darbe alan veya çeşitli sebeplerden dolayı beyin travması geçiren kişiler acil olarak yoğun bakıma alınır. Bu durumdaki kişilerin bilinçleri tamamen kapalıdır ve acı dahil herhangi bir şey hissetmezler. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin yaşamı tamamen sona erer. 

    Vücudun bozulmadan hayatta kalabilmesi için kesintisiz makine desteği şarttır. Makine desteği sayesinde böbrekler, kalp, akciğer ve karaciğer kısıtlı olarak çalışmaya devam edebilir. Ek olarak solunum cihazı sayesinde de vücut solunum yapar. Ancak bu makine desteği yıllar boyunca devam edemez. Zira durumun kesin olarak ölümle sonuçlanacağı aşikardır. Bu yüzden hasta yakınlarının hassas ve ciddi bir şekilde bilgilendirilmeleri elzemdir.

    Beyin Ölümü Gerçekleşen Kişiler Herhangi Bir Şey Hisseder mi?

    Beyin ölümü beyin sapındaki fonksiyonların işlevini tamamen yitirmesi olarak açıklanır. Bu sebeple beyin ölümü gerçekleşen kişiler muayene sırasında ağrı, acı veya buna benzer herhangi bir şey hissetmezler.

    Beyin Ölümü Gerçekleşen Kişinin Kalbi Ne Zaman Durur?

    Beyin ölümü gerçekleşen hastalarda kalp atışı ve nabız geçici olarak devam eder. Bunun asıl sebebi, kalbin ritim üretmesi için beyne ihtiyaç duymamasıdır. Ancak kalp her ne kadar çalışmaya devam etse de oksijen ihtiyacını kendi kendine sağlayamaz. Bu yüzden kişiye solunum destek cihazı aracılığıyla tıbbi destek verilmesi gerekir. Beyin ölümü gerçekleşen kişi son nefesini vermiştir ve bu aşamadan sonra bir daha solunum cihazı olmadan doğal yollarla solunum yapamaz. 

    Kalp ritminin devam etme süresi ise kişiden kişiye değişiklik gösterir. Eğer beyin ölümü gerçekleşen kişi yaşlı değilse, diyabet, yüksek tansiyon ve kalbi olumsuz yönde etkileyebilen koroner arter gibi çeşitli hastalıklara sahip değilse gerekli tıbbi destek sağlandığında 1 ayı geçen süre boyunca kalp atmaya devam edebilir. Fakat bu durumda hasta yakınları doktorlar tarafından dikkatlice bilgilendirilmeli, hastanın kalbi her ne kadar çalışsa da bunun geçici bir durum olduğu açıklanmalıdır. 

    Genel olarak bakıldığında ise beyin ölümü gerçekleşen kişilerin yaklaşık 48 - 50 saat arasında kalbinin tamamen durduğu gözlemlenmiştir. Eğer beyin ölümü gerçekleşen kişi hamile ise kişi rahimdeki bebeğin sağlıklı bir şekilde doğurtulabilmesi için mümkün olduğunca uzun süre boyunca hayatta tutulmaya çalışılır. Bu yüzden beyin ölümü gerçekleşen kişiler arasında genellikle en uzun süre kalbi atanlar hamile olan kişilerdir.

    Beyin Ölümü ve Organ Nakli

    Beyin ölümü tanısı konulan kişilerin organları ihtiyaç sahibi diğer hastalara bağışlanabilir. Ancak bu noktada kişinin yaşamı sürecinde organ bağışına onay vermesi veya ailesinin organ bağışına onay vermesi gerekmektedir. Ulusal Koordinasyon Sistemi adı verilen bir merkezde beyin ölümü gerçekleşen kişilerin kaydı tutulur. Sağlık Bakanlığı yetkilileri uygun bir vakitte beyin ölümü gerçekleşen kişinin ailesiyle iletişime geçer. Eğer ailenin kararı olumluysa kişinin organları vücudun bütünlüğüne zarar verilmeden alınıp ihtiyaç sahibi kişilere nakledilir.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek