Papatya çayının faydaları, birçok uzman tarafından çeşitli araştırmalarla ortaya koyulmuştur. Papatya çayı, özellikle de insan vücudu için son derece faydalıdır. Bu faydalar genel olarak şu başlıklar altında incelenebilir:
Papatya bitkisinin içerisindeki bileşenler, insanların daha rahat bir şekilde uykuya dalmasına yardımcı olur. Ayrıca çoğu çay türüne kıyasla papatya çayının içerisinde kafein bulunmaz. Böylelikle doğal bir şekilde rahatlayıp uykuya dalmak isteyen kişilerin ilk tercihi papatya çayıdır.
Yapılan bazı araştırmalara göre papatya çayı, içeriği sayesinde sadece kişinin uykuya dalmasını kolaylaştırmaz; aynı zamanda kişiyi rahatlatır. Ve kaygı ile stres seviyesini azaltır. Papatya bitkisinin bu etkiye sahip olmasını sağlayan molekül ise "apigenin" olarak adlandırılan bir antioksidandır. Söz konusu antioksidan madde, beyin içerisindeki reseptörlerle etkileşime girerek kişinin rahatlamasını sağlar.
Modern tıp teknikleri benimsenmeden önce birçok kişi tarafından geleneksel tıp yöntemleri uygulanmaktaydı. Papatya çayının da geleneksel tıpta mide bulantısı, fazla gaz ve benzeri sağlık sorunlarını tedavi etmek amacıyla yaygın bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Buna ek olarak, yapılan bazı araştırmalar papatya çayının vücudu ishale karşı koruduğunu ve sindirim işlemini kolaylaştırdığını tespit etmiştir.
Daha yakın zamanda fareler üzerinde yapılan araştırmalarda ise papatya çayının mide ülserini önleme konusunda etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Zira papatya çayı içerisinde bulunan moleküller sayesinde midede oluşabilecek fazla asidi azaltır ve böylelikle ülser oluşumuna yol açan bakterilerin büyümesini engeller. Burada bahsedilen olumlu etkiler henüz insanlar üzerinde tam olarak kanıtlanamamış olsa da, papatya bitkisinin potansiyel faydalarını gözler önüne sermektedir.
Uzun süre boyunca devam eden inflamasyonlar hemoroid, mide-bağırsak bölgesinde uzun süreli ağrı, artrit, otoimmün bozukluklar ya da depresyon gibi rahatsızlıklara sebep olabilirler. Papatya çayı, içerisinde yer alan kimyasal bileşenler sayesinde enflamasyonun (diğer bir adıyla iltihabın) vücutta oluşturduğu olumsuz etkileri azaltır ve vücudun kısa süre içerisinde kendini toplamasına yardımcı olur.
Elde edilen klinik bulgular henüz nihai olmasa da, yapılan bazı çalışmalara göre papatya çayının şeker (diyabet) hastalarındaki kan şekeri miktarını düşürmeye yardımcı olabileceği tespit edilmiştir. Ancak bu sadece kişinin genel hayat kalitesini arttırmak ve tedaviye yardımcı olmak amacıyla kullanılabilecek bir yöntemdir. Dolayısıyla kişinin halihazırda doktoru tarafından tavsiye edilen diyabet ilacını kullanmaya devam etmesi gerekmektedir.
Yapılan bazı araştırmalara göre papatya çayının kalp sağlığına birçok farklı açıdan olumlu etkisi bulunmaktadır. Yapılan bir klinik araştırmaya göre yemeğin yanında papatya çayı içen kişilerin LDL kolesterol değerlerinde (kolesterol, trigliserit ve kötü kolesterolün birleşimi) papatya çayı içmeyen kişilere kıyasla kayda değer bir pozitiflik olduğu tespit edilmiştir.
Papatya çayının kolesterol üzerinde böylesine bir etkiye sahip olmasının başlıca sebebi içerisinde yer alan flavon adlı antioksidandır. Flavon, papatya bitkisinin içerisinde bol miktarda bulunur ve beyindeki yapılarla etkileşime girerek kalp sağlığına katkı sağlar.
Birçok kişi, papatya çayı tükettikten sonra kendilerini rahatlamış ve sakinleşmiş hissettiklerini belirtmektedir. Bu durum sadece kişinin uyku kalitesinin artmasına ve kolay bir şekilde uykuya dalmasına sebep olmaz, aynı zamanda kişinin içinde bulunduğu stres halinden ve gerginlikten uzaklaşmasını sağlar. Buna bağlı olarak, papatya özünün anksiyete ya da depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara karşı olumlu etkisi olduğu düşünülmektedir.
Papatya bitkisi tarihin ilk yıllarından itibaren birçok farklı kültür tarafından kullanılmıştır. Özellikle büyük ilk çağ devletlerinden olan Mısır, Roma ya da Yunanistan şehir devletlerinde birçok kişi profesyonel ya da amatör şekilde papatya bitkisini tıbbi amaçla kullanmaktaydı.
Bitkinin kullanım alanı ise tıpkı günümüzde olduğu gibi ateş, uyku problemi ve benzeri rahatsızlıkları tedavi etmek üzerineydi.
Günümüzde de genelde bu tür durumların tedavisinde doğal tedavi yöntemi olarak kullanılan papatya çayı, ayrıca iç yapısında kafein barındırmadığı için yeşil ve siyah çaya karşı bir alternatif olarak tüketilmektedir.
Tek tek yazılamayacak kadar faydalı yönü bulunan papatya bitkisi, uygun şekilde işlenip kullanıldığında sinir sistemi, kas ağrıları, mide ülseri ve ishal gibi sağlık problemlerine karşı oldukça faydalıdır. En bilinen özelliği iste uyku problemine karşı olan etkisidir.
Çoğu uzman tarafından gönül rahatlığıyla tavsiye edilen papatya bitkisi, çay haline getirilip içildiğinde uykusuzluk problemini çözmeye ve bozuk uyku kalitesini düzeltmeye birebirdir.
Tüm faydalı yönlerine ek olarak, sık rastlanıp şiddetli seyreden herhangi bir yan etkiye de sahip olmayan papatya bitkisi güvenli bir şekilde çoğu kişi tarafından tüketilebilir. Fakat her zaman olduğu gibi, papatya çiçeğinde de aşırıya kaçmak kişide bazı yan etkileri tetikleyebilir. Çok nadir rastlansa da, kimi durumlarda gözde iritasyon ya da düşük gibi yan etkileri olduğu bilinmektedir.
Papatya bitkisi, iç yapısında vücut için yararlı olan birçok farklı antioksidan madde bulundurur. Söz konusu antioksidanlardan bir diğeri "apigenin" olarak adlandırılan maddedir. Yakın tarihlerde yapılan bazı klinik çalışmalar, apigenin adlı maddenin göğüs, cilt, rahim ve prostat üzerinde ortaya çıkan kanser hücrelerine karşı savaştığını göstermiştir.
Bir diğer araştırmaya göre de gün içerisinde düzenli olarak papatya çayı tüketen kişilerin tiroid kanserine yakalanma ihtimalinin daha düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bu bilgilerin ışığında; kontrollü bir şekilde papatya çayı tüketmenin vücudu kanserin yıkıcı etkilerine karşı koruyacağı yadsınamaz bir gerçektir.
Fakat yine de bu durum, papatya bitkisinin kansere karşı tek başına bir tedavi yöntemi olduğu anlamına gelmez. Kişi kesinlikle doktorunun önerdiği tedavi planından sapmamalı ve dışarıdan alacağı ek takviye gıdalar konusunda öncelikle doktoruyla istişare etmelidir.
Son araştırmalarda elde edilen klinik bulgular, papatya çayının kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz hastalığına karşı olumlu etkileri olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır. Bunun başlıca sebebi; papatya çayının içerisinde bulunan bileşenler yardımıyla kemiklerin yoğunluğunu artırmasıdır. Ancak bahsi geçen olumlu etkilerin kapsamı henüz tam olarak tespit edilememiştir ve konu üzerinde daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Her ne kadar faydalı özellikleri ön planda olsa da papatya çayı da diğer birçok yiyecek içecek ürünü gibi ölçülü bir şekilde tüketilmelidir. Genel olarak önerilen miktar birçok bitki çayı için günde 2 fincan civarındadır. Papatya çayı için de aynı öneri geçerliliğini korumaktadır. Halihazırda gebelik sürecinde olan ya da emziren kadınların ise aşırıya kaçmadan 1 fincan civarında bitki çayı tüketmesi tavsiye edilmektedir.
Papatya çayı gün içinde herhangi bir saatte tüketilebilir. Bununla birlikte, kimi aktivitelerden önce ya da sonra papatya çayı tüketmenin faydası daha fazla olacaktır.
Rahat bir şekilde uykuya dalmak isteyen kişilere uyku saatinden yaklaşık 30 dakika önce bir fincan papatya çayı içmeleri önerilmektedir.
Kilo kontrolünü sağlamaya çalışan kişilerin önemli bir kısmı uyumadan önce bir şeyler yiyip içmek konusunda haklı bir şekilde çekinceli olsalar da, papatya çayını gönül rahatlığıyla tüketebilirler. Zira papatya çayı normal boyda bir fincan içerisinde hazırlandığında sadece 5 kalori içermektedir. Dolayısıyla neredeyse kalorisiz bir içecek olarak sınıflandırılabilir.
Sadece uyku öncesinde değil, aynı zamanda kişinin kendini gergin, stresli ya da yorgun hissettiği vakitlerde de papatya çayı tüketmesi son derece uygundur. Bu tür durumlarda papatya çayının aşırıya kaçmayacak şekilde yemekten sonra 1 fincan tüketilmesi önerilmektedir.
Papatya bitkisi içerdiği antioksidanlar sayesinde regl ağrısına karşı da oldukça faydalıdır. Yoğun regl ağrısı yaşayan kişiler rahatlamak için günün herhangi vaktinde aşırıya kaçmadan papatya çayı tüketebilirler.
Papatya bitkisi ve bu bitkiden elde edilen ürünler insanların büyük bir kısmı için herhangi bir yan etkiye yol açmaz. Yine de, bazı insanların papatyadan elde edilen ürünlere karşı alerjisi olabilir. Bununla birlikte, krizantem bitkisi ya da yakup otu gibi bitkilere karşı alerjisi olan kişilerde papatya alerjisi mevcut olabilir. Ancak bu duruma oldukça nadir rastlanmaktadır.
Papatya bitkisi ayrıştırılıp çay haline getirildiğinde son derece nadiren yan etkiye sebep olsa da, söz konusu bitkinin kozmetik amaçlı kullanımında bazı riskler bulunmaktadır. Bazı kozmetik ürünlerin içeriğinde papatya bulunabilir. Bu ürünler göz ile doğrudan temas ettirilmemelidir. Aksi takdirde söz konusu ürünün temas ettiği kişinin gözünde tahriş ortaya çıkabilir ve bu da konjonktivit olarak adlandırılan duruma yol açabilir.
Yukarıda bahsi geçen yan etkilere ek olarak, karaciğer ya da böbrek hastalığına sahip olan, gebelik sürecinde olan, emziren ya da yaşı küçük olan kişilerde papatya bitkisinin yol açabileceği yan etkiler detaylı bir araştırmaya tabi tutulmamıştır. Dolayısıyla bahsi geçen gruplarda yer alan kişiler eğer medikal anlamda düzenli bir şekilde papatya çayı tüketmek istiyorlarsa öncelikle doktorlarına danışmaları daha doğru olacaktır. Bununla birlikte, aşırıya kaçmadan normal dozda papatya çayı tüketiminin ciddi bir yan etkiye yol açtığı pek sık rastlanan bir durum olmadığı için ölçülü olunduğu sürece korkacak bir durum olmadığı bilinmektedir.