B12 vitamini eksikliği hakkında detaylı bilgi vermeden önce, bu vitaminin yapısını anlamakta fayda vardır. Vitaminler çoğunlukla vücut tarafından asla üretilmeyen veya olumsuz sağlık sonuçlarını ya da hastalıkları önlemek adına yetersiz miktarda üretilebilen temel besin çeşitleridir. Bu yüzden dengeli beslenme ve sadece tıbbi bakımdan gerekli olduğu vakitlerde vitamin takviyeleri yardımıyla vücuda vitamin sağlamak gerekmektedir. Vücut için oldukça büyük öneme sahip olan B12 vitamini; suda çözünebilen, DNA sentezlenmesinde, amino ve yağ asitlerinin vücut içinde kullanımında oynadığı önemli rol sayesinde vücut içerisindeki hemen hemen her hücrenin ihtiyaç duyduğu bir vitamin çeşididir.
Sinir sisteminin sağlığı, beyin işlevleri ve alyuvarların üretimi için önemlidir. İçerisinde bulunan kobalt minerali sebebiyle diğer adıyla Kobalamin olarak bilinen. B12 vitamini, en büyük ve yapısal bakımdan en karmaşık vitamindir. Herhangi bir sağlık sorunu ya da B12 eksikliği bulunmayan bireylerde B12 vitamininin yaklaşık 4 mg civarında depolandığı bilinmektedir. Vücutta depo edilen 4 mg'lık B12 vitamininin yaklaşık 2 mg'lık kısmı karaciğerde depolanırken, geri kalan kısmı ise vücudun diğer bölgelerine dağılmıştır. Vücut 4 mg'lık değeri firesiz bir şekilde depo edebilse de, bu değer aslında oldukça düşüktür.
Dolayısıyla vücut dışarıdan düzenli bir şekilde B12 takviyesi almadığında 4 mg'lık rezerv hızlı bir şekilde tükenir ve kişi çeşitli yan etkilerle karşılaşmaya başlar. Bu sebeple B12 vitaminin günlük olarak alınması önerilmektedir. B12 vitaminin en büyük kaynağı hayvansal gıdalardır. Ancak gıdalardan yeterli miktarda vitaminin alınamadığı koşullarda çeşitli takviyeler aracılığıyla ya da enjeksiyon yöntemiyle vücuttaki B12 rezervlerinin takviye edilmesi söz konusu olabilir. Bir diğer B12 vitamini kaynağı ise bağırsaklardır. İnce bağırsak ve kalın bağırsaktaki bazı bölgelerde B12 vitamini sentezinin yapıldığı bilinse de, söz konusu sentezin miktarı oldukça düşüktür.
Vücut içerisinde B12 vitamini düzeyi çok azaldığında meydana gelen duruma B12 vitamini eksikliği adı verilir. B12 eksikliği geri dönülmesi mümkün olmayan nörolojik sorunlara yol açabilmektedir. İnsan vücudu dört yıl boyunca yetecek kadar B12 vitaminini depolayabilmektedir. Fazla ve istenmeyen miktarı ise idrar ile dışarı atmaktadır.
B12 vitamini hayvansal gıdalarda çoğunlukla bulunmaktadır. Bu sebeple sağlıklı bir diyet yardımı ile B12 eksikliğinin semptomlarını önlemek mümkün olabilmektedir. Ancak çeşitli sebeplerle et tüketmeyen bireyler ek B12 vitamini takviyesi alabilirler. Bu vitamin endüstriyel olarak yalnızca bakteriyel fermantasyon sentezi yöntemi ile üretilebilir.
B12 vitamini, beynin ve sinir sisteminin normal fonksiyonlarını sürdürmesi için elzemdir. Ayrıca alyuvarların oluşumunda önemli bir role sahiptir. Buna ek olarak DNA'nın oluşturulmasına ve düzenlenmesine katkı sağlamaktadır. Vücutta yer alan neredeyse bütün hücrelerin metabolizması, yağ asitlerinin sentezlenmesinde ve enerji üretiminde önemli role sahip olan B12 vitaminine bağlıdır. B12 vitamini, vücudun folik asidi emmesine katkı sağlayarak vücutta depolanan enerjinin salınımını sağlamaktadır.
İnsan vücudu neredeyse her dakika milyonlarca alyuvar hücresi üretir. Bu hücrelerin çoğalması için B12 vitaminine ihtiyaç duyulur. B12 vitamini düzeyleri çok düşükse alyuvar hücrelerinin üretimi de azalır. Alyuvar hücresi sayısının düşmesi ise anemiye neden olmaktadır. B12 vitamininin bir diğer faydası ise bebeğin anne karnındaki gelişimin sürecine katkısıdır. Annenin ideal miktarda B12 seviyesine sahip olması, bebekte ortaya çıkabilecek çeşitli doğum kusurlarının önlenmesine ve bebeğin sorunsuz bir şekilde gelişmesine yardımcı olur.
İnsanlar, yaşları ilerledikçe vücutlarında bazı eksiklikler hissetmeye başlayabilirler. Kimi kişilerde bu durum daha ileri seviyede olur ve kişide bunama durumu başlayabilir. Bunama evresine giren bireylerin kanında yüksek miktarda homosistein adlı maddenin bulunduğu tespit edilmiştir. Tıpkı folik asit ve B6 vitamini gibi, B12 vitamini de kanda mevcut olan homosistein seviyesini düşürmeye yardımcı olur. Bu durum B12 vitamininin faydaları arasında yer alır. Ayrıca söz konusu etkinin kişinin bunamayıp bunamaması konusunda ne kadar belirleyici olduğu henüz tam olarak ortaya konulamasa da, B12 vitamininin yaşlı bireylerin sağlıkları için son derece faydalı olduğu su götürmez bir gerçektir.
Vücuttaki B12 vitamini seviyesi, kişinin genel duygu durumunu ve ruh halini de etkiler. Bu durum beyinde salgılanan serotonin adlı kimyasal maddenin üretim aşamasıyla alakalıdır. Zira yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, B12 vitamininin serotonin üretiminde önemli bir yere sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır. Dolayısıyla düşük B12 seviyesi sonucunda kişinin serotonin salgılama oranı düşebilir ve böylelikle ruh halinde çeşitli bozulmalar, halsizlik, kötü ruh hali ve benzeri durumlar ortaya çıkabilir.
Bu duruma benzer olarak, B12 eksikliği yaşayan kişilerin ideal seviyede B12’ye sahip olan kişilere kıyasla kendilerini daha az enerjik ve yorgun hissettikleri bilinmektedir. Ancak buradan B12 miktarı ne kadar yüksekse kişi o kadar enerjik olur sonucunu çıkarmamak gerekir. Bu konuda B12’nin asıl etkisi, eksik olduğu durumlarda kişinin kendisini halsiz hissetmesinden ileri gelir. Dolayısıyla ideal seviyede B12’ye sahip olmanın hem kişinin ruh halini düzeltmeye hem de halsizlik ve enerjisizlik sorunuyla başa çıkmaya yardımcı olduğu söylenebilir. Yapılan çalışmalar ışığında, yüksek miktarda B12 vitamini alımı toksik ya da zararlı özellikler göstermemiştir. Bununla beraber vitamin takviyesi almaya başlamadan önce mutlaka doktora başvurulmalıdır.
B12 vitamini eksikliği, vücut tarafınca yeterli B12 vitamini alınmadığı zaman meydana gelir. B12 eksikliği özellikle sinir sistemi ve beyinde geri dönüşü olmayan ciddi tahribata yol açabilmektedir. Normal düzeyden biraz daha düşük B12 düzeyleri bile depresyon ve hafıza problemleri gibi belirtilerin tetiklenmesine yol açmaktadır. Bununla birlikte bu bulgular yalnız başına B12 vitamini eksikliğinin tanısı için yeterli olmamaktadırlar.
Bazı ilaçlar B12 vitamini ile tepkimeye girebilir. Bunlar arasında metformin, proton pompası inhibitörleri ve yaygın olarak peptik ülser hastalığı için kullanılan h2 reseptör agonistleri yer almaktadır. Bu ilaçlar B12 vitamini emiliminin önüne geçebilir. Antibiyotik kloramfenikol ya da kloromisetin adı verilen takviyeleri alanlarda ise kırmızı kan hücresi üretiminin önüne geçebilir.
B12 vitamini eksikliğinin diğer semptomları içerisinde iştahsızlık, kabızlık ve kilo kaybı yer almaktadır. Eksiklik belirtileri şiddetlendiği zaman el ve ayaklarda uyuşma ya da karıncalanma gibi nörolojik değişimler meydana gelebilir ve bazı durumlarda hareket esnasında denge güçlükle korunur.
B12 vitamini eksikliğine sahip olan bebeklerde ise;
Eğer B12 eksikliği tedavi edilmezse büyüme sorunları gibi sıra dışı durumlar meydana gelebilir. B12 vitamini eksikliği ciddi şekilde kalıcı sinir ve beyin hasarı riskine sahiptir. B12 vitamini yetersiz olan kişilerde psikoz, mani ve bunama gibi olumsuzlukların meydana gelme riski daha yüksektir. Yetersiz B12 vitamini ayrıca anemiye, diğer adıyla kansızlığa sebep olabilir. Aneminin en yaygın semptomları arasında yorgunluk, nefes darlığı ve düzensiz kalp ritmi yer almaktadır. Anemi hastalığına sahip bireyler;
B12 vitamini eksikliği ayrıca insan vücudunu enfeksiyon etkilerine daha duyarlı biçime getirmektedir. B12 vitamini eksikliği ve folat anemisi yaygın biçimde bir arada görülür ve birbirinden ayırt edilmeleri çok zor olabilmektedir. Bu vakaların tedavisi B12 vitamini enjeksiyonları ile folik asit haplarını kapsayabilmektedir.
Diyetlerinde hayvansal gıda yer almayan kişiler, B12 vitamini eksikliği riskiyle karşı karşıya kalabilmektedir. Hamilelik dönemi ve sonrasında emzirme dönemi vegan beslenmeden dolayı meydana gelen B12 eksikliğini daha da kötüleştirebilir. Bitkisel gıdalar, vücut sağlığını korumak için yeterince B12 vitamini içermezler. Bunun sebebi, bitkilerin B12 vitamini üretme kapasitelerinin olmamasından ileri gelir.
Bu yüzden, çeşitli sebeplerden dolayı yeterince hayvansal gıda tüketemeyen ya da katı bir vegan (ya da vejetaryen) beslenme programına sahip olan kişiler dışarıdan ek B12 takviyesi almalıdır. Pernisiyöz anemisi olan kişilerde B12 vitamini eksikliğine rastlanabilir. Pernisiyöz anemisi kanı olumsuz etkileyen bir bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık, midede yer alan ve vücudun B12 vitaminini emmesini sağlayan bir protein olan intrinsik faktörünün (IF) yeterli düzeyde bulunmamasına sebebiyet vermektedir.
İnce bağırsağı cerrahi yöntemlerce kısaltılmış kişiler ve ince bağırsak sorunları olan kişilerde B12 eksikliği riskini taşımaktadır. Bu sebeple B12 vitamini vücut tarafından yeterli düzeyde emilim gösteremeyebilir. Besinlerin emiliminin düşmesine sebep olan gastrit, çölyak hastalığı ve inflamatuar bağırsak hastalığı da B12 eksikliğini meydana getirebilmektedir. Kronik alkolizm etkisi altında kalan kişilerde de aynı sebepten dolayı B12 vitamini eksikliği meydana gelebilmektedir.
B12 vitamini eksikliğine zemin hazırlayan bir diğer durum ise kişinin geçirdiği bazı cerrahi operasyonlardır. Özellikle kilo vermek amacıyla yapılan mide küçültme ameliyatı bu konuda ön plana çıkar. Söz konusu ameliyatın kişi için faydalı olabileceği birçok farklı durum olsa da, aynı zamanda vücudun yiyeceklerden elde edeceği B12 seviyesinin azalma ihtimali bulunmaktadır. Bazı kişiler çeşitli sebeplerle midenin ürettiği asit miktarını sınırlayan çeşitli ilaçlar kullanmaktadırlar.
Bu özelliğe sahip olan mide ilaçları dolaylı olarak vücutta B12 vitamininin yetersiz hale gelmesine sebep olabilir. Zira B12 vitamininin vücut tarafından emilip işlenebilmesi için asitli bir ortamda bulunması gerekmektedir. Midedeki asit miktarının azalması ise B12 vitamininin emilim miktarını düşürür ve böylelikle B12 eksikliğine yol açar. Burada bahsi geçen asit eksikliği sadece ilaç kullanımıyla değil, yaşlanmayla da ortaya çıkabilir. Zira vücut yaşlandıkça mide asidinin azaldığı tüm tıp çevrelerince kabul edilen bir gerçektir. Özellikle yaşlı bireylerde ortaya çıkan B12 vitamini eksikliği, yaşlılarda ortaya çıkan mide asidi azalması durumuyla sıklıkla ilişkilendirilmektedir.
Bazı kişiler normal hayvansal gıdalardan B12 vitamini emmekte güçlük yaşar ve takviye almaları gerekir. Takviyeler ağızdan ya da burun spreyi yardımıyla alınabilir. Bununla beraber, ağızdan alınan takviyeler genel olarak eksiklik durumunun giderilmesine katkı sağlamaz. Bu tür durumlarda B12 vitamini direkt vücuda enjekte edilebilmektedir.
Birtakım soya sütü markaları ve kahvaltılık tahıllar B vitamini ile beraber alınmaktadır. Vegan bireyler, diyetlerinde hayvansal gıdalara yer vermedikleri için, B12 eksikliğini önüne geçmek adına takviye kullanabilmektedir. Vegan bireyler için özellikle hamilelik ve emzirme dönemi önem taşımaktadır.
Verilen bilgilere ek olarak, B12 takviyesi halihazırda böbrek hastalığı sebebiyle tedavi gören ya da kronik böbrek hastalığına sahip olan kişilere önerilmemektedir.
B12 düzenli bir şekilde dışarıdan alınması gereken, hayati öneme sahip olan bir vitamindir. Alınması gereken B12 vitamini miktarı ise kişinin halihazırda sahip olduğu B12 miktarı, tıbbi durumu, kullandığı ilaçlar, beslenme düzeni ve yaşı gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bahsi geçen faktörlerden çoğu kişiden kişiye farklılık gösterecektir. Bununla birlikte yaşa bakılarak alınması gereken B12 miktarını hesaplamak daha kolaydır. Yaş grubuna göre alınması gereken B12 miktarı aşağıda sıralanmıştır:
Yukarıdaki bilgilere ek olarak, hamile ve yeni doğum yapıp bebeğini emziren kişilerde bu değerler değişiklik göstermektedir. Hamile bireylerin alması gereken B12 vitamini miktarı 2,6 mcg iken, emzirme döneminde bulunan bireylerin alması gereken vitamin miktarı 2,8 mcg olarak saptanmıştır.
Bu vitamini araştıran birçok kişi ‘’B12 eksikliği nelere sebep olur?’’ tarzı sorular sormaktadır. Şunu belirtmek gerekir ki, bu eksiklik önemli sağlık sorunlarına sebep olabilir. B12 vitamini alyuvarların kemik iliğinden üretilebilmesi için önem arz etmektedir. Yaşlılarda oldukça sık görülen B12 vitamini eksikliği bu bireylerde depresyonun ana sebeplerinden birisi olarak da görülebilmektedir. B12 vitamini eksikliği genel olarak şu sorunlara yol açabilir:
B12 vitamini eksikliği ellerde ya da ayaklarda karıncalanmaya sebebiyet verebilir. B12 eksikliğinde meydana gelen karıncalanma, vitaminin sinir sisteminde önemli bir role sahip olması ve yokluğunda bireylerin sinir iletim sorunları ya da sinir hasarı gibi sorunları yaşamasına sebep olmasından kaynaklanmaktadır.
Sinir sisteminde B12 vitamini miyelin olarak adlandırılan bir maddenin üretilmesine katkı sağlamaktadır. Miyelin, sinirleri koruyan ve hisleri iletmelerine katkı sağlayan koruyucu bir maddedir. B12 vitamini eksikliğine sahip olan bireyler sinirlerinin tümüne yetecek kadar miyelin üretemeyebilir. Miyelin kaplama olmadansa sinirler her türlü tehdide açıktır.
B12 vitamini eksikliğinden dolayı meydana gelen periferik sinir hasarı zaman içerisinde hareket problemlerine sebep olabilir. Ayaklarda ve uzuvlarda meydana gelen uyuşma, kişinin destek olmadan yürümesini güçleştirebilir. Ayrıca B12 eksikliği olan bireyler kas güçsüzlüğü ve reflekslerin zayıflaması gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler.
B12 vitamini eksikliğinde soluk ya da sarımsı cilt görülebilmektedir. Derinin altında dolaşan kırmızı kan hücreleri cilde normal rengini sağlamaktadır. B12 vitamini kırmızı kan hücrelerinin üretimine katkı sağladığından dolayı kırmızı kan hücrelerinin yeterli düzeyde olmadığı zaman ise cilt soluk görülebilmektedir.
B12 vitamini eksikliğine bağlı biçimde megaloblastik anemi, kişinin kendini yorgun hissetmesine sebep olabilmektedir. Vücutta oksijeni taşıyacak yeteri düzeyde kırmızı kan hücresi olmadığı zaman birey kendini aşırı yorgun hissedebilir.
B12 vitamin eksikliği kalp çarpıntısı probleminin dolaylı nedenleri arasında bulunabilmektedir.
B12 vitamini eksikliğine bağlı biçimde meydana gelen anemi, hasta bireyin nefes darlığı yaşamasına sebep olabilmektedir.
B12 vitamini ağız sağlığını da etkilemektedir. B12 vitamini eksikliği, aşağıda yer alan ağız sorunlarına sebep olabilmektedir:
Bu belirtiler, B-12 vitamini eksikliği sonucunda vücutta üretilen kırmızı kan hücresinin azalması ve bu durumun da dile daha az oksijen gelmesi sonucunda meydana gelmektedir.
B12 vitamini eksikliği, hekimlerin bilişsel bozukluk olarak isimlendirdiği düşünme ile ilgili problemlere sebep olabilir. Bu problemler, düşünme ya da muhakeme zorluğu ve hafıza kaybını içermektedir.
B12 vitamini eksikliği, bireyin mental durumunu olumsuz etkileyerek sinirlilik durumu ya da depresyona sebebiyet verebilmektedir.
B-12 vitamini eksikliği ayrıca sindirim sistemini de olumsuz yönde etkileyerek mide bulantısı ve ishal gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Mide bulantısı gibi sindirim problemleri neticesinde B12 vitamini eksikliğine sahip olan bireyler iştah kaybı yaşayabilmektedir. İştahın azalması uzun vadede kilo kaybına sebebiyet verebilmektedir. Diğer yandan Alzheimer ve demans gibi nöropsikiyatrik rahatsızlıkların hem sebebi hem de neticesi olabilen unutkanlık, vücuttaki hormon yetersizlikleri ve vitamin eksikliklerinin bir neticesi olarak da meydana gelebilmektedir. Tiroit hormonunun eksikliği, B12 ve D vitamini eksikliği gibi hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen unutkanlığa sebep olabilmektedir.
Zamanında önlem alınmadığı durumlarda nörolojik ve mental sorunlara sebebiyet veren B12 eksikliğinin sebeplerinin mutlaka araştırılması gerekmektedir. B12 vitamin eksikliği ilerleyen zamanlarda çok daha ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlayabileceğinden dolayı zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak ve uzmanların yönlendirmesi doğrultusunda gerekli önlemleri almak önem arz etmektedir.
B12 eksikliği tedavisi, güçlü B12 hapları veya B12 vitamin iğnesi yardımıyla kısa zamanda tedavi edilebilmektedir. Kolay şekilde tedavi edilebilir olan B12 eksikliğinin önlenmesi insanların hayat kalitesini gözle görülür şekilde yükseltmektedir. B12 vitamin eksikliği tedavi ile önlenmediği zaman geri dönüşü bulunmayan nörolojik hastalıklara sebebiyet verebilmektedir.
Bağırsak hastalığı olan 50 yaşın üzerindeki bireylerin, vejeteryanların ve gebe kalmayı düşünen bireylerin B12 vitaminini multivitamin ilaç şeklinde, günde 6 ile 30 mikrogram arasında almaları tavsiye edilmektedir. B12 yetersizliğinin sebebinin belirlenmesi çok önemlidir.
Eğer B12 eksikliğinin sebebi diyet ile ortaya çıkan B12 yetersizliği ise B12 hapı veya dilaltı tabletleri uzmanlarca tavsiye edilmektedir. B12 vitamini emiliminin gerçekleşmesi için pankreas, mide ve ince bağırsağın işlevlerinin normal ve eksiksiz olması gerekmektedir. B12 vitamininin emilim sorunlarına bağlı şekilde ortaya çıkan eksikliklerinde de vakit kaybedilmeden doktora gidilmesi önem arz etmektedir.
B12 Vitamini Hapı: B12 vitamini eksikliğine sahip olan kişilere en sık önerilen takviye tipi olarak karşımıza B12 vitamini hapı çıkmaktadır. Reçete edilen haplar tek başına B12 vitamini içerebileceği gibi, diğer B vitaminlerini de içeren (B-Kompleks Multivitaminleri) bir yapıya sahip olabilir.
Piyasadaki B12 haplarının neredeyse hepsi çiğneme ya da emme yoluyla değil, bir bardak su yardımı ile yutularak kullanılmaktadır. Beslenme alışkanlıklarını düzelten ve doktoru tarafından reçete edilen B12 vitamini haplarını aksatmadan düzenli bir şekilde kullanan kişilerde kısa - orta vadede B12 seviyelerinin kayda değer bir şekilde artış gösterdiği tespit edilmiştir.
B12 İğnesi: Vücuttaki B12 eksikliğini ortadan kaldırmanın bir diğer yolu ise B12 iğnesidir. Söz konusu işlemin iğne aracılığıyla yapılması her ne kadar bazı hastaları korkutsa da, oldukça güvenli bir işlemdir. Bununla birlikte, B12 iğnesi genellikle ilk tercih edilen tedavi yöntemi değildir. Zira çoğu durumda hastaya ilk olarak tablet formunda bulunan B12 ilaçları reçete edilir.
Kayda değer bir düzelme görülmeyen ya da yapılan kan testinde kanında son derece düşük miktarda B12 olduğu tespit edilen kişilere ise enjeksiyon yoluyla B12 takviyesi uygulanır. Kişinin mevcut B12 seviyesine ve genel sağlık durumuna göre bir kez ya da birden fazla kez belirli aralıklarla enjeksiyon yapılabilir. Enjeksiyonun ne sıklıkla yapılacağı kişinin doktoru tarafından testler sonucunda belirlenecektir.
B12 Dil Altı Hapı: Enjeksiyon ya da hap tedavisine kıyasla çok daha nadir kullanılan bir yöntemdir. Çoğunlukla hap yutma konusunda sıkıntı yaşayan kişilere tavsiye edilmektedir. Dil altı B12 haplarının çoğunluğu b-kompleks vitaminlerinden oluşur yani içeriğinde B12 ile birlikte diğer B vitaminleri de vardır (B6, B1 ve benzeri). Dil altı hapının kullanımı konusunda bazı hususlara dikkat edilmelidir. Öncelikle hap çiğnenmeden ya da ısırılmadan dilin altına yerleştirilmelidir. Dil altına yerleştirilen hap zamanla erir ve en sonunda toz haline gelerek vücut tarafından emilir. Buradaki en önemli husus; hap büyük oranda erimeden hapı yutmamaya dikkat etmektir.
B12 Damlası: Tıpkı diğer B12 takviye yöntemleri gibi, B12 damlası da oldukça güvenlidir ve vücuttaki vitamin eksikliğinin giderilmesi konusunda son derece faydalıdır. Ancak B12 damlası asıl olarak yetişkinlerde değil, oral yoldan hap sindirmekte zorlanabilecek olan bebeklerde ve küçük yaştaki çocuklarda kullanılmaktadır.
B12 vitaminini pek çok besin kaynağından elde etmek mümkündür. B12 vitamini en çok hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Bitkisel besinlerde bulunmadığından dolayı vegan beslenen bireylerin, beslenmelerine dikkat etmesi önemlidir.
Sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen her birey günlük beslenme planının içerisine B12 kaynağı olan besinleri dahil etmeli ve beslenme alışkanlığını kendisine uygun bir biçimde düzenlemelidir. Halihazırda vücudunda B12 eksikliği bulunduğu tespit edilen kişileri ise bu duruma ekstra önem göstermeleri gerekmektedir. Yapılacak basit bir kan testi sonucunda ortaya çıkan B12 miktarı, eğer 80 pg / ml ya da altında bir değere sahipse B12 yetersizliğinden söz edilebilir.
B12 vitamininin en çok bulunduğu besinler ise genel olarak şunlardır;
Yukarıda bahsi geçen besinlerin hepsi hayvansal gıda kategorisine girmektedir. Bu nedenle çeşitli sebeplerden dolayı söz konusu besinleri sindiremeyen, vegan bir yaşam tarzı süren ya da genel olarak sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kurtulamayan kişilerin mümkünse bir uzman gözetiminde kendilerine uygun bir beslenme planı oluşturmaları ve gerek görüldüğü durumlarda vücutlarına dışarıdan ek B12 takviyesi almaları en doğru karar olacaktır.
Diğer birçok vitamine kıyasla, B12 vitamini alımında herhangi bir üst limit bulunmamaktadır. Bu durumun sebebi ise B12 vitamininin çok düşük seviyede toksisiteye sahip olmasıdır. Dolayısıyla aşırı doz sebebiyle ciddi yan etkiler yaşama ihtimali son derece düşüktür. Vücuda B12 alındıktan sonra kimi durumlarda bazı yan etkiler görülebilse de, bu yan etkiler son derece minimal seviyede ilerler. Söz konusu küçük çaplı yan etkilere örnek olarak vücutta "sivilce" oluşumu örnek gösterilebilir.