Lütfen Bekleyiniz...

Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İçindekiler

    Guatr Nedir?

    “Guatr hastalığı nedir?” sorusu günümüzde sıkça araştırılmakta ve bu soru birçok kişinin aklında soru işareti oluşturmaktadır. Kısaca tanımlamak gerekirse; tıp literatüründe oldukça uzun süreden beri bilinen (M.Ö 2700’den bu yana) Guatr, tiroit bezinin olağan dışı bir şekilde büyümesi sonucunda meydana gelen bir hastalıktır. Dolayısıyla, çeşitli risk faktörleri sonucunda tiroit bezlerinin büyüdüğü herhangi bir durum Guatr olarak adlandırılabilir. 

    Bu durum her ne kadar ilk bakışta sıradan bir rahatsızlıkmış gibi görünse de, Guatr hastalığının ortaya çıktığı kişilerin yaşam kaliteleri ciddi oranda yara almaktadır. Bunun asıl sebebi ise tiroit bezlerinin vücut için oldukça önemli olmasından kaynaklanmaktadır. Tiroit bezleri, vücudun düzgün bir şekilde fonksiyon göstermesi için gereken hayati hormonları salgılar ve aynı zamanda metabolizmayı düzenler. 

    Tiroit bezinin boyutunda bir değişimin meydana geldiği durumlarda ise kişinin hormon yapısı ve metabolizma dengesi bozulmaktadır. Guatr hastalığı sonucunda tiroit bezlerinin büyümesi her ne kadar anormal bir durum olsa da, bu durum kanser ile karıştırılmamalıdır. Zira kanser durumunda mutasyonlu hücreler ortaya çıkar ve kişinin tecrübe edeceği belirtiler ile tedavi aşaması guatra kıyasla ciddi bir farklılık gösterir.

    Ülkemizde de oldukça yaygın bir şekilde görülen guatr hastalığı, temelde iyot eksikliğine bağlı olarak gelişmektedir. Bununla birlikte, sıklıkla ülkemizin Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi'nde yaşayan vatandaşlarında bu hastalığa rastlanmaktadır. Söz konusu hastalık karakteristik özellikleri bakımından genetik değildir. Ancak aynı ailede yaşayan ve benzer yaşam alışkanlıklarına sahip olan kişilerde ortaya çıkması daha muhtemeldir.

    Zehirli Guatr Nedir?

    Guatr ile oldukça benzeyen, ancak yapısı itibarıyla farklı özelliklere sahip olan zehirli guatr hastalığı da yaygın görülen hastalıklardan birisidir. Bir diğer adıyla Graves Hastalığı olarak da bilinen zehirli guatr otoimmün bir hastalık olma özelliğine sahiptir. Bu durum normal guatrdan farklı olarak tiroit bezinin normalden çok çalışmasına ve olağan dışı miktarda hormon üretmesine yol açar. Dolayısıyla kişide hipertiroidizm ortaya çıkar ve bu da kişinin sağlığını önemli ölçüde etkiler.

    Guatr Neden Olur?

    Guatr nedenleri arasında birçok farklı neden sıralanabilir. Ancak guatr hastalığının en belirgin sebebi vücuttaki iyot eksikliğidir. Bu duruma zemin hazırlayan asıl nokta, tiroit hormonunun üretim aşamasında iyotun oldukça önemli bir role sahip olmasıdır. Eğer kişinin vücudunda bu hormonu üretmeye yetecek kadar iyot yoksa ya da çeşitli sebeplerden dolayı üretim baskılanıyorsa yeterince tiroit hormonu üretilemez. Sonuç olarak beyin tiroit bezini sürekli olarak uyarmaya başlar. 

    Sürekli uyarılan tiroit bezinde ise zamanla ilerleyen bir hacim artışı meydana gelir. Buna ek olarak, dışarıdan aşırı iyot alımının yapıldığı bazı durumlarda yine aynı şekilde tiroit büyümesi meydana gelebilmektedir. Dolayısıyla guatrın ortaya çıkmasında vücutta bulunan iyot eksikliği ya da fazlalığı oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

    Hastalığa yol açabilecek olan bir diğer sebep ise hashimoto tiroiti olarak adlandırılmaktadır. Hashimoto tiroiti kısaca tiroit bezinin bağışıklık sistemi tarafından tahrip edilmesi durumudur. Bunun sonucu olarak tiroit bezinde olağan şartlarda üretilmesi gereken hormonlar üretilemez. 

    Tıpkı iyot eksikliğinde olduğu gibi beyin tarafından tiroit bezine sürekli sinyal gönderilir ve bu durumun sonucu olarak tiroit bezi büyür. Hamilelik sürecinde bulunan kadınlar da guatr tehdidi altındadır. Gebelik sürecinde vücutta salgılanan HCG hormonu kişinin tiroit bezinde boyut artışına yol açabilir. Ayrıca vücuttaki hormon dengesini bozan kimi ilaçlar kişide guatrın ortaya çıkma riskini artırabilmektedir.

    Guatr Belirtileri Nelerdir?

    Guatr kimi kişiler için yaşam kalitesini ciddi oranda düşüren bir hastalık olsa da, hastalığı çok hafif semptomlar yaşayarak geçiren kişilerin sayısı da hiç az değildir. Dolayısıyla hastalığa sahip olan kişiler her zaman ciddi belirtiler aracılığıyla değil, aynı zamanda tesadüfi şekilde rutin muayenelerini olurlarken tespit edilebilirler. Guatr hastalığının belirtileri arasında en çok göze çarpan ise tiroit bezinin sahip olduğu görüntüdür. 

    Herhangi bir hastalığa sahip olmayan kişilerin tiroit bezleri dışarıdan bakıldığında kendisini belli etmez. Sadece göz ile değil, aynı zamanda dokunarak da tiroit bezini hissetmek mümkün değildir. Ancak guatr hastalığına sahip olan kişilerde tiroit bezinin boyutu zamanla ciddi şekilde artar. Dolayısıyla tiroit bezi dışarıdan bakıldığında görülebilecek hale gelir ve aynı şekilde dokunulduğunda da hissedilebilir. 

    Tiroit bezinin konumu ise erkeklerde adem elması olarak da bilinen bölgenin birkaç santimetre altında yer almaktadır. Daha açık şekilde belirtmek gerekirse; kişinin boğazının alt kısmında gözle görülebilir bir şişlik ortaya çıkar. Ayrıca kişinin yutkunduğu esnada bu bez yukarı aşağı hareket eder. Bu da kişinin sık sık boğazında bir rahatsızlık hissi duymasına yol açar.

    Zehirli Guatr Belirtileri Nelerdir?

    Hastalık ilk dönemde ciddi belirtiler vermez. Kişinin tecrübe ettiği semptomların şiddeti genelde zamanla artarak ilerler. En ayırt edici belirtilerden birisi kişinin sıcağa karşı aşırı hassas olmasıdır. Kişi diğer insanların üşüdüğü havalarda bile kendisini oldukça sıcak hissedebilir. Buna ek olarak ishal, çarpıntı, terleme, gözlerde ağrı, boyun kalınlaşması, titreme ve hızlı kilo kaybı belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

    Guatr Türleri Nelerdir?

    Guatr türüne göre nodüllü guatr ve nodülsüz guatr olarak ikiye ayrılır. Guatr çeşitleri arasında yer alan nodülsüz guatrdan muzdarip kişilerin tiroit bezleri simetrik bir şekilde büyür ve yumuşak bir yapıya sahiptir. Ayrıca tiroit bezinde yeterli tiroit hormonu üretilememiştir. Nodüllü guatra sahip olan kişilerde de yetersiz miktarda tiroit hormonu vardır. 

    Buna ek olarak, beynin yolladığı uyarı sinyallerine bazı bölgelerdeki hücreler cevap verir. Sonuç olarak tiroit bezinin içerisinde nodül olarak adlandırılan parçalar gelişir. Bu durum da yaklaşık %5 ila %20 arasında değişen bir tiroit kanseri riskini doğurmaktadır. Dolayısıyla kesin olmamakla beraber bazı durumlarda guatr tiroit kanserinin habercisi olabilmektedir.

    Guatr Tanı Yöntemleri Nelerdir?

    Guatr tanısı kolaylıkla konabilen bir hastalıktır. Tanı aşamasında kullanılabilecek birçok farklı yöntem mevcuttur. Öncelikle hekim tarafından tiroit bezi muayene edilir. Bunu takiben kişiye tiroit testleri ya da tiroit ultrasonografisi yapılabilir. Tanı konulması için genellikle tiroit bölgesinden alınan ultrason görüntüsü yeterli olmaktadır. Ancak kimi durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT) ya da diğer ileri tetkiklere ihtiyaç duyulabilir. 

    Örneğin kanser şüphesi bulunan kişilerde ya da arkada herhangi bir şüphe kalmasın istendiğinde kişiye biyopsi yapılabilir. Bu biyopsiler genellikle "iğne biyopsisi" adı verilen bir yöntemle yapılmaktadır. Yapılan test sonucunda hastalığın iyi ya da kötü huylu olup olmadığı, kişiye özgü etkileri ve benzeri derinlikli bilgileri elde edilir. Ayrıca biyopsi yapıldıktan sonra belirli bir bölgenin risk teşkil ettiği yönünde bir görüş ortaya çıkabilir. Bu durum kişinin doktoru tarafından değerlendirilir ve gerek görüldüğü durumlarda tiroit bezinin riskli kısmı cerrahi operasyon yardımı ile vücuttan dışarıya çıkartılır.

    Guatr Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Günümüzde guatr hastalığının tedavi edilme sürecinde birçok farklı yöntem kullanılabilmektedir. Bu tedavi yöntemleri günümüzde oldukça başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Guatr ilacı olarak da sınıflandırılabilecek çeşitli ilaçlar kullanılabilir ya da kişinin durumuna göre radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi operasyon yöntemlerine başvurulabilir. Tiroit bezi hormon dengesinin sağlanması açısından oldukça önemli bir yapıdır. 

    Dolayısıyla kişide mevcut olabilecek herhangi bir hormon eksikliği durumunda kişinin durumuna özel hormon ilaçları reçete edilebilir. Buna ek olarak hormon fazlalığının görüldüğü durumlarda ise vücuttaki hormon seviyesini baskılayacak ilaçlar kullanılabilir. İlaç ya da hormon tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda ise cerrahi operasyona başvurulabilir. Ancak cerrahi operasyonun yapılması için çeşitli ön koşullar mevcut olmalıdır. Öncelikle hastalığın türünün "nodüler guatr" olması cerrahi operasyon yapılması için daha uygun bir durum teşkil etmektedir. 

    Buna ek olarak kişinin hormon seviyesi ölçülür, yutkunma konusunda ya da nefes alışverişinde ciddi bir sorun olup olmadığı incelenir. Ayrıca tiroit bezindeki bozulmanın yaratabileceği kanser riski de kimi zaman cerrahi operasyonu zorunlu kılabilmektedir. Bu tür tıbbi sebeplere ek olarak, ciddi bir sorun yaşamayan ancak estetik sebeplerden dolayı boğazındaki şişkinlikten rahatsız olan kişilere de cerrahi müdahale uygulanabilmektedir.

    Guatr tedavi yöntemleri arasında ameliyat seçeneği de mevcuttur. Guatr ameliyatı her ne kadar çoğu durumda güvenli bir işlem olsa da, ameliyat esnasında ya da ameliyat sonrasında kişinin vücudunda bazı komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar arasında en yaygını kişinin ses tellerinin zarar görmesidir. Ayrıca tiroit beziyle neredeyse aynı konumda bulunan paratiroid bezleri de yanlışlıkla alınabilir. Paratiroid bezinin alınması sonucunda kişide kalsiyum eksikliği ortaya çıkabilir. Bu durum hayati bir risk teşkil etmez, ancak kişinin dışarıdan kalsiyum takviyesi alması gerekir.

    Guatr Hastalığı Tehlikeli Midir?

    Guatr hastalığı çoğu zaman tek başına vahim sonuçlara yol açan bir hastalık değildir. Ancak hastalık tedavi edilmediği takdirde zamanla vücudun çeşitli sistemleri ve özellikle hormonların işleyişi zarar görebilir. Bu da kişide başka hastalıkların tetiklenmesine yol açabilir. Ayrıca kişide ortaya çıkan guatr hastalığının tiroit bezi kanserinin bir alt semptomu olabileceği ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla guatr hastası olan kişiler tedavilerini ihmal etmemeli ve doktorlarının belirlediği tedavi planına dikkatli bir şekilde uymalıdırlar.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek