Üst solunum yollarını etkileyen ve viral bir enfeksiyon olan soğuk algınlığı, nezle veya nazofarenjit olarak da bilinir. Soğuk algınlığı yılın bütün dönemlerinde görülebilir ve dünya genelinde sık rastlanan bir enfeksiyondur. Zararsız olmasına karşın hastalık rahatsız edici olabilir. Birkaç farklı virüs çeşidi soğuk algınlığına sebep olabilir.
Soğuk algınlığı çoğunlukla sıcaklıkların değişime uğradığı zamanlarda görülür. Bazı virüsler 200’den fazla nezleye neden olabilir. Adenovirüsler, koronavirüs ailesi, rinovirüsler ve RSV (Respiratuar Sinsityal Virüs) bunlardan bazılarıdır. Aralarında en sık görüleni ise Rinovirüslerdir.
En sık görülen bulaşıcı hastalıklardan olan soğuk algınlığına, hapşırma ve öksürme yoluyla havaya saçılan virüslerin başka insanlar tarafından solunması neden olur. Genellikle maruz kalındıktan 2-3 saat içerisinde, halsizlik, burunda akıntı, ateş başlangıcı, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma gibi semptomlarla kendini belli eder. Çoğunlukla kendi kendine 7-10 gün içerisinde geçer.
Nefes alma yoluyla vücuda giren virüsler, burnu tıkar ve burun mukozasına yerleşir. Vücut ise, hapşırık ve burun akıntısı yoluyla bu virüsleri kendinden uzaklaştırmaya çalışır. Virüs solunum yolunda yer alan dokulara zarar vermez, aksine bağışıklık sistemi enfeksiyona karşı tepki verir ve belirtiler bu yolla ortaya çıkar.
Soğuk algınlığı genellikle 7-10 gün içerisinde geçse dahi aynı zamanda sinüzit, pnömokok ve orta kulak iltihabı gibi hastalıklara da neden olursa, iyileşmek için gereken zaman artacaktır. Eğer hasta kişi sigara kullanıyorsa, semptomların süresi artar. Nezle genellikle grip ile karıştırılsa da grip daha ağır seyreden bir hastalıktır. Nezlede burunda akıntı gözlenirken, gripte burun akıntısı olmaz.
Bebekler ve çocuklar gripte risk altındadır ve onlar arasında sıkça görülür. Bebeğin hasta olduğu yemek yemeyi reddetmesinden ve nefes almada güçlük yaşamasından anlaşılabilir. Ateş ayrıca hasta bebeklerde sık görülür. Ağızlarının devamlı olarak kuruması onları huzursuz bir hale sokar ve güçsüzleşirler.
Nezle en riskli olarak 6 yaşın altındaki çocuklar arasındadır. Ancak bir rahatsızlığı olmayan yetişkin bireyler de senede iki ya da üç kere nezle olabilir. Çoğu kez hastalar 7-10 gün içinde iyileşir. Ancak hasta sigara kullanıyorsa semptomların süresi uzayabilir. Eğer şikayetler 7-10 günden fazla sürüyorsa bir hekime muayene olunmalıdır. Çocuklarda hastalık daha uzun sürerken, senede 6-10 sefer arasında hastalığa yakalanabilir. Yeni doğanlar ilk 6 ay anne sütünün sağladığı antikorlar sayesinde soğuk algınlığına karşı dirençlidir.
Soğuk algınlığı nedenleri olarak sıralayabileceğimiz birden fazla virüs vardır. Bu virüsler arasında en yaygını ise rinovirüs denen türdür. Nezle virüsleri ağız, göz ve burun yolu ile insana bulaşır. Hasta kişinin öksürmesi, hapşırması ve konuşması ile havaya yayılan damlacıklar diğer kişilere de geçer.
Ayrıca nezle olan kişiyle el ele temas etmek veya mutfak aletleri, havlular, oyuncaklar ve telefonlar gibi ortak kullanılan nesnelerin paylaşılması da bulaşa neden olur. Eğer bu nesnelerle temasa geçen kişi göz, burun ve el hijyenine dikkat etmezse büyük ihtimalle virüsü alacaktır. Bazı durumlar kişinin nezle olma ihtimalini çoğaltabilir. Eğer 6 yaşın altındaki çocuklar, çocuk bakım merkezleri gibi yerlerde dururlarsa, en fazla risk altında olurlar.
Ayrıca bireyin kronik bir hastalığa sahip olması veya bağışıklık sisteminin güçlü olmaması da hastalığa yakalanma ihtimalini arttıracaktır. Çocuklar da yetişkinler de, sonbahar ve kış mevsimlerinde nezleye karşı daha duyarlı hale gelirler.
Yine de nezleye her zaman yakalanma ihtimali vardır. Örneğin, kişi başka birinin sigara dumanını solumak zorunda kaldıysa veya üşüttüyse muhtemelen soğuk algınlığı geçirme ihtimali artacaktır. Ayrıca, alışveriş merkezi, dini toplanma yerleri, okul ve uçak gibi toplu alanlarda bulunmak da hastalık riskini arttırır.
Nezle belirtileri çoğunlukla virüsü aldıktan 2-3 gün sonra kendini gösterir. Hastalığın belirtileri herkeste farklıdır. Semptomlar arasında en çok, burun akıntısı ve tıkanıklığı, boğazda ağrı, az derecede ateş, kırgınlık hissi, vücutta hafif seyreden ağrılar, baş ağrısı, hapşırık, öksürük ve zor nefes almak gibi belirtiler bulunur.
Genellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde burun akıntısının rengi sarı ve yeşil bir hali alarak yoğunlaşır. Bu sanılanın aksine bakteriyel bir enfeksiyon değildir.
Nezle genellikle bir müdahaleye ihtiyaç duymadan geçer, yine de bazı durumlarda bir hastaneye veya doktora gözükmek gerekebilir.
Eğer ateş 38,5 derecenin üstündeyse ve 5 günün üzerinde devam ediyorsa, tekrarlıyorsa, solunumda hırıltılar duyuluyorsa, nefes almada zorluk çekiliyorsa ve boğaz ağrısı şiddetleniyorsa, sinüsler ve baş ağrıları şiddetleniyorsa bu hastalığın ağır geçirildiğinin göstergesidir. Semptomlar bu şekilde ilerliyorsa mutlaka bir uzman hekime muayene olmak gerekir.
Çocuk hastaların çoğunda nezle için hekime muayene olmaya gerek yoktur. Yine de, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi bazen birtakım belirtiler daha ciddi bir hastalık sürecini işaret ediyor olabilir. İlk 12 haftalık bebeklerde 38 C üstüne çıkan ateş, herhangi bir yaştaki çocuklarda ise ateşin iki günü geçmesi ve düşmesine takiben tekrardan yükselmesi bu belirtiler arasındadır. Ayrıca öksürük ve baş ağrısı, nefes almada güçlük, kulak ağrısı, hassasiyette artış, sersemlik hali ve yemek yemekten imtina etmek gibi semptomlar görülürse bir hekime muayene olunmalıdır.
Nezle belirtileri, virüse maruz kalmayı takiben 2-3 saat sonra kendini gösterebilir. Ancak her belirti herkeste rastlanmaz. Yine de genellikle aşağıda verilen birtakım belirti ile karşılaşılır.
Belirtiler arasında öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığı, boğazda ağrı, hapşırık, alında yüzde ve kulaklarda dolgunluk hissi, gözlerde sulanma, hafif ateş, kas ağrısı (miyalji), halsizlik, baş ağrısı ve yemek istememek sayılabilir.
Soğuk algınlığı belirtileri, enfeksiyonun başlamasına takiben 2-3 günde doruk noktasına ulaşır. Ancak çocuklarda semptomların etkisi yetişkinlere oranla daha uzun sürer.
Bebek ve çocuklar yetişkinlere nazaran daha çok hafif ateş yaşarlar. Hastalığı yapan virüsler, bazen belirti vermezler.
Nezlenin belirtilerinin saptanması genellikle kolaydır, çünkü çoğu vakada belirtiler yaygındır. Bazı durumlarda doktor hastada bakteriyel enfeksiyon ya da başka bir sorun olup olmadığından emin olamazsa, durumu kesinleştirmek için göğüs röntgeni veya farklı birtakım testler talep edebilir. Nezle üst solunum yollarından en çok burnu etkiler ve burun iltihaplanması olarak da bilinir. Hasta genellikle nezle olduğunu kendisi anlar. Yine de belirtilerden yola çıkarak virüsün hangisi olduğunu belirlemek imkansızdır.
Nezlenin bir aşısı olmasa da bazı önlemler ile hastalığa yakalanma ihtimali azaltılabilir. Genellikle kişisel hijyene dikkat etmek etkili bir yöntemdir. Eller mutlaka sıklıkla yıkanmalıdır ve temizliğinde sabun ve su kullanılmalıdır. Küçük yaştaki kişilere el yıkama eğitimi verilmelidir. Eğer elleri sabun ve su ile yıkamak mümkün değilse, alkol içeren bir el dezenfektanı ile temizlik sağlanmalıdır.
Eşyalar da aynı şekilde temizlenmelidir. Eğer aileden birisi nezle olduysa, mutfak ve banyo gibi ortak kullanılan alanlar da temizlenmelidir. Çocukların oyuncakları da belli sıklıklarla temizlenmelidir.
Eğer öksürmek veya hapşırmak gerekiyorsa, kağıt mendil kullanılması gereklidir ve sonrasında bu mendiller çöpe atılarak eller yeniden yıkanmalıdır. Eğer mendil bulunmuyorsa, hapşırık veya öksürüğün dirseğin iç kısmına yapılması gerektiği çocuklara anlatılmalıdır. Böylece çocuklar ellerine virüsü bulaştırmadan hapşırıp öksürebilirler.
Hasta kişiler aynı evde yaşayan bireylerle bardak gibi ortak mutfak eşyalarını paylaşmamalıdır. Hastalık durumlarında ya tek kullanımlık bardaklar tercih edilmeli veya hasta kişi yalnızca tek bir bardak kullanmalıdır. Hasta kişinin kullanacağı bardağa adını yazması da alınabilecek önlemlerden biridir.
Bunlara rağmen yine de nezle olan kişiyle araya mesafe konulmalıdır. Çocuklar bakım merkezlerine götürülecekse, bunların seçiminde dikkatli olunmalıdır. Seçilecek merkezlerde, hijyen şartlarının iyi olmasına ve hasta çocukların izole edilmesine dikkat eden bir yer olmasına öncelik verilmelidir.
Kişi kendi sağlığına dikkat etmek için, iyi beslenmeli, fiziksel aktivite yapmalı ve iyi bir uyku çekmelidir. Ayrıca stres dönemlerini iyi yönetmek kişileri soğuk algınlığından koruyup yakalansa bile ağır atlatmamasına yardım edebilir.
Soğuk algınlığı tedavisi olarak bazı yöntemler uygulansa da nezlenin belirli ve sabit bir tedavisi yoktur. Nezleye karşı antibiyotikler etkili olmamakla birlikte, hekimin bakteriyel bir enfeksiyon sonucu reçete etmemesi haricinde kullanılmamalıdır. Hastalığa karşı kesin bir tedavi olmamasına karşın, uygulanan tedaviler semptomları azaltmaya yöneliktir.
Hekim nezle için birtakım ilaçlar yazabilir ve bunlar kişinin hangi tür virüsle enfekte olduğuna göre değişir. Nezle ilaçları ve fiyatlarını öğrenerek ona karşı önlem almak mümkündür. Nezle tedavisinde kullanılan ilaçlar aşağıdaki gibidir;
Nezleye karşı alınan birtakım ilaçlar vardır. Ağrı kesiciler bu ilaçların başında gelir. Birey ateş, baş ve boğaz ağrısı yaşadığı için, bu semptomları giderici fazla ağır olmayan ağrı kesiciler tavsiye edilir. Ağrı kesici kullanımı sürecini fazla uzatmamak ve ilgili yan etkileri yaşamamak için ilacı verilen talimatlara göre kullanmak gerekir.
Eğer çocuklar suçiçeği veya grip gibi hastalıkları geçirip iyileştiyse, onların birtakım ilaçları almaması gerekir. Çocuklara ve bebeklere yazılan ağrı kesicilerin onlar için özel olması ve reçetesiz olması gereklidir. Beş günlük süre boyunda yetişkin bireyler burun açıcı damla (dekonjestan) ve spreyleri kullanabilirler. Yan etkilerle karşılaşmamak için kullanım süresini uzatmamak gerekir.
Eğer hasta çocuk 6 yaşın altındaysa, kesinlikle burun açıcı damla ve sprey kullanmamalıdır. Aynı şekilde, çocuk 4 yaşın altındaysa öksürük şurubu veya grip ilaçları almamalıdır. Bu ilaçların çocuklara fayda sağlamadığı yapılan araştırmalarca kendini göstermiştir. Aynı şekilde, daha büyük yaştaki çocuklar için de öksürük ve grip ilaçları kullanımı tavsiye edilmese de hekimin tavsiye ettiği müddetçe kullanım kurallarına göre kullanılabilir.
Eğer özellikle grip olan kişi ilaç kullanan çocuklar ise kesinlikle aynı anda antihistaminik, dekonjestan ve ağrı kesicileri vermemek gerekir, bu ilaçların etken maddeleri aynı olduğundan istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bileşenin fazla olması durumunda bu aşırı doz alımına sebep olabilir.
Nezle gibi solunum yolu enfeksiyonlarının %20’si bakteri temelliyken, geri kalan %80’lik kısmı ise virüs temellidir. Antibiyotik kullanımı yalnızca bakteri temelliyse olmalıdır. Bu sebeple antibiyotik kullanımının soğuk algınlığı tedavisinde kalıcı bir faydası yoktur. Ancak semptomları azaltmaya ve ilerletmemeye yarayan tedaviler yapılır. Bunlar:
Bunların haricinde, burun yoluyla tuzlu su çekilebilir ve boğazda tuzlu suyla gargara yapılabilir. Çoğu durumda hasta 7-10 gün içinde kendi kendine iyileşecektir. İyileşme süreci, genellikle kişinin çok yaşlı olması, bağışıklık sisteminin güçsüz olması ve ikincil enfeksiyonların da görülebilme ihtimali sebebiyle uzayabilir.
Soğuk algınlığı tedavisinde kesin bir yöntem yoktur, hastalığın kendiliğinden geçmesi beklenir. Yine de bitkisel ve doğal yöntemlerle semptomlar hafifletilebilir. Bunları ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Bebeklerde ve çocuklarda soğuk algınlığına iyi gelecek bazı yöntemler vardır. Ebeveynlerin uygulayabileceği bu yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Nezlenin bir aşısının olmamasının sebebi, hastalığın birçok farklı virüs çeşidine sahip olması ve bu virüslerin çok hızlı değişim göstermeleridir. Bu yüzden etkili olacak bir aşı yapılması da olanaksızdır. Ancak hastalığa yakalanmamak ya da yakalandığınız takdirde bunu başkalarına bulaştırmamak için dikkat edilmesi önemlidir. Nezleden korunmak için verilebilecek tavsiyeleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Bitki çayları gibi boğazı sıcak tutacak gıdalar tüketmek hastalığı yenmede yardımcı olabilir. Hastanın kolay nefes alması için bulunduğu oda sık sık havalandırılıp nemlendirilebilir. Sık sık meyve ve sebze tüketmek hastalık süresince dikkat edilmesi gerekenlerdendir. Soğuk algınlığına yakalanan kişi fazla hareket etmekten kaçınmalı ve yatakta olabildiğince dinlenmelidir.
Nezle ve gribe iyi gelenler arasında; nane-limon, bal, zencefil, süte tarçın ve bal atmak, ıhlamura limon eklemek, C vitamini kullanmak, boğaz pastilleri, ekinezya çayı, tavuk ve paça çorbası sıralanabilir.
Bazı besinler gripten kurtulmanız için son derece faydalı olabilir. Bunlara örnek olarak; portakal, greyfurt, mandalina, çayı limonlu içmek, zencefil, kekik çayı, okaliptus çayı, ekinezya, kuşburnu, adaçayı, bal, soğan ve sarımsak verilebilir.