Lütfen Bekleyiniz...

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?
İçindekiler

    Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

    Lenfoma ya da lenf bezi kanseri olarak da bilinen lenf kanseri, hastalık türü itibarıyla "kan kanseri" grubunda yer alır. Lenf kanseri, oransal olarak kan kanserleri arasında oldukça büyük bir ağırlığa sahiptir. Bu doğrultuda; kan kanserine yakalanan kişilerin yaklaşık %50'lik bir kısmına lenfoma teşhisi konmaktadır. Lenf kanserinin ne gibi bir etkiye sahip olduğunu anlamak için öncelikle lenf sisteminin ne olduğunu anlamak gerekir. 

    Lenf sistemi; lenf düğümleri ve birçok farklı damar ağının birleşmesiyle oluşan ve bu ağın içerisinde "lenf sıvısı" olarak adlandırılan sıvının dolaştığı bir sistemdir. Lenf sistemi, yapısal özellikleri itibariyle vücuda dışarıdan girip hastalık yaratabilecek çeşitli mikroorganizmalarla mücadele etmeye yarayan beyaz kan hücrelerini içerisinde bulundurur. 

    Aynı şekilde sistemin içerisinde bulunan lenf düğümleri de bir nevi süzgeç görevi görerek virüslerin, zararlı bakterilerin ya da benzeri mikroorganizmaların vücudun içerisine yayılmasına engel olur. Ancak kimi durumlarda lenf sistemini meydana getiren ve lenfosit olarak adlandırılan bu hücrelerde kontrolsüz bir şekilde çoğalma durumu görülebilir. Bu da lenf sisteminin işleyişini bozar ve lenf kanseri (lenfoma) gelişimine önayak olur. 

    Lenf Kanseri Çeşitleri Nelerdir?

    Lenf kanseri yani lenfoma temel olarak iki farklı alt türe ayrılır. Bunlar sırasıyla: Hodgkin Lenfoma ve Non Hodgkin Lenfoma'dır. Söz konusu iki alt tür arasında en sık görülen ise Non Hodgkin Lenfoma'dır.

    Non Hodgkin Lenfoma Nedir?

    Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) en sık görülen lenf kanseri türüdür. Bu tipteki lenfomalar patolojik olarak bakıldıklarında lenfoid dokularda ortaya çıkarlar ve bu dokuların içerisinde bulunan B ile T hücrelerinden etkilenirler. B tipi olgun hücrelerin bozulmasından kaynaklanan ve en sık karşılaşılan Non-Hodgkin Lenfoma türleri arasında: Burkitt lenfoma, foliküler lenfoma, diffüz (büyük B hücreli) lenfoma, Mantle hücreli lenfoma, marjinal zone lenfoma ve primer merkezi sinir sistemi lenfoması sayılabilir. 

    Buna ek olarak T hücrelerinin bozulmasından dolayı ortaya çıkan lenfoma türleri arasında ise: "olgun t hücreli lenfoma" ve "mikozis fungoides" adlı lenfoma türleri yer almaktadır. Non-Hodgkin Lenfoma türüne dahil olan lenf kanserleri Hodgkin Lenfoma'dan farklı olarak yaşı ilerlemiş olan bireylerde daha sık görülmektedir. Bu doğrultuda en sık etkilenen yaş grubu 65 ila 74 arasındaki kişilerden oluşmaktadır.

    Non-Hodgkin lenfomaların ayırt edici bir diğer özelliği ise üç farklı gruba ayrılmalarıdır. Bunlar yavaş ilerleyen (indolen), hızlı ilerleyen (agresif) ve çok hızlı ilerleyen (çok agresif) olarak sınıflandırılır. Bu üç alt tür, hastalık süresince kişinin yaşayacağı belirtilerin şiddetini ve tedavi yönteminin nasıl uygulanacağını belirleme konusunda oldukça büyük bir öneme sahiptir.

    Hodgkin Lenfoma Nedir?

    Hodgkin lenfoma, lenfoid doku hücrelerinin tek tip şeklinde aşırı çoğalması durumudur. Bu tipteki lenf kanserlerinde patolojik olarak kökeni B hücreleri olan “Reed – Sternberg hücreleri” yer alır. Hodgkin Lenfoma genellikle genç yetişkinlik çağında bulunan kişilerde ortaya çıkar ve uygulanan tedavi yöntemlerine karşı iyi yanıt verir. Bu tür lenf kanserine sahip olan kişilerin başarıyla tedavi oranları yaklaşık %80 olarak tespit edilmiştir.

    Hodgkin Lenfoma (HL) alt tür olarak "klasik Hodgkin lenfoma" ve "nodüler lenfosit predominant hodgkin lenfoma" olarak ikiye ayrılmaktadır. 

    Yukarıda bahsi geçen iki alt tür arasından en sık görülen hodgkin lenfoma türü ise Klasik Hodgkin Lenfoma'dır. Bu tipteki lenf kanserleri genellikle boyun bölgesindeki lenf nodlarında ortaya çıkma eğilimi gösterir. Hodgkin Lenfoma'nın ne sebeple ortaya çıktığı henüz kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Epstein Barr enfeksiyonuna sahip olan, otoimmün hastalıklara sahip olan ya da bağışıklığı çeşitli ilaçlar sebebiyle baskılanmış olan kişilerde Hodgkin Lenfoma'nın ortaya çıkma riskinin arttığı bilinmektedir.

    Lenf Kanseri Kimlerde Görülür?

    Genel olarak bakıldığında lenfomanın kadınlarda erkeklere kıyasla daha sık görüldüğü sonucuna varılabilir. Hastalık her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Bununla birlikte; lenf kanserinin en sık ortaya çıktığı dönem ise genç erişkinlik dönemi olarak bilinmektedir. Aynı zamanda lenf kanseri çocuklarda en sık ortaya çıkan kanser türlerinden birisi olma özelliğine de sahiptir. 

    Bir diğer önemli husus ise kişide hangi alt türün ortaya çıktığıdır. Zira Non-Hodgkin türündeki lenfoma çoğunlukla yaşlı bireylerde görülmekteyken, Hodgkin türüne mensup olan lenfomalar asıl olarak “genç erişkin” bireylerde görülmektedir.

    Lenf Kanseri Neden Olur?

    Lenf kanserinin neden ortaya çıktığı sorusuna net bir cevap vermek mümkün değildir. Ancak, hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan çeşitli risk faktörleri bilinmektedir. Lenf kanserinin nedenleri arasında sayılabilecek bu risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır:

    • Otoimmün hastalıklara sahip olmak lenf kanserinin ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Otoimmün hastalıklar genel tabiriyle; vücutta bulunan bağışıklık sisteminin vücudun kendi zararsız hücrelerine ve dokularına karşı saldırması olarak tanımlanabilir. Bu tür hastalıklar arasında en yaygınları: inflamatuar bağırsak hastalıkları, Sjögren sendromu, romatoid artrit ve benzeri hastalıklardır. Bu tür hastalıklara sahip olan kişilerde lenf kanseri görülme ihtimali normale kıyasla daha yüksektir.
    • Bağışıklık sisteminin bozulması ya da kişinin genel olarak bağışıklığının çok düşük olması lenfomaya yol açabilir. Bu durumlara örnek olarak HIV hastalığına sahip olan kişiler verilebilir. Bu ve benzeri bağışıklık sistemini tahrip eden hastalıklara sahip olan kişilerde lenf kanserinin ortaya çıkma riski daha yüksektir. 
    • Aynı şekilde organ nakli yaptıran ve bu yüzden bağışıklık sistemini baskılayacak çeşitli ilaçlar kullanmak zorunda olan kişilerde de lenf kanserinin ortaya çıkma ihtimali yükselebilir. Aynı doğrultuda; kimi kişilerde ise genetik sebeplerden ötürü bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını engelleyen hastalıklar mevcut olabilir.
    • Bazı meslek gruplarında çalışan kişiler çeşitli hastalıklara karşı yatkınlık geliştirebilirler. Özellikle tarım sektöründe çalışan kişiler herbisit ya da çeşitli böcek ilaçlarına maruz kaldıkları durumlarda bazı hastalıklar geliştirebilirler. Aynı durum boya işiyle uğraşan sektörlerde de geçerlidir. Bu tür iş kollarında çalışıp zararlı kimyasallara maruz kalmak vücutta lenf kanserinin gelişmesine önayak olabilir.

    Lenf Kanseri Belirtileri Nelerdir?

    Lenf kanserine yakalanan kişilerde birçok farklı hastalık belirtisi görülebilmektedir. Bununla birlikte, hastalığa yakalanan kişiler ilk evrelerde ciddi bir belirtiyle karşılaşmayabilirler. Bu durumun sonucu olarak hastalığın fark edilmesi zorlaşabilir. Zira genelde ilk aşamada ortaya çıkan belirtilerin çoğu lenf kanserine özgü seçici ve ağır belirtiler değildir. Çoğu durumda asıl belirtiler hastalığın ilerleme süreciyle birlikte ortaya çıkar. Söz konusu lenf kanseri semptomları, hastalığın evresine göre de değişiklik göstermektedir. 

    Yaygın olarak görülen lenfoma belirtileri aşağıda sıralanmıştır:

    • Lenf kanserinin en göze çarpan belirtilerinden birisi vücudun birçok farklı bölgesinde ortaya çıkabilecek olan yumuşak deri altı lenf nodülleridir. Bu yapılar özellikle boyun, göğüs (özellikle göğsün üst kısmı), koltuk altı, mide ve kasık gibi bölgelerde ortaya çıkmaktadır.
    • Bademciğin tek taraflı büyümesi ve şişmesi. Genellikle birçok vakada iki bademcik yerine tek bademcikte asimetrik bir büyüme görülür.
    • Yüksek ateş.
    • Aşırı öksürük.
    • Nefes darlığı.
    • Herhangi bir diyete bağlı olmayan aşırı kilo kaybı.
    • İştah kaybı.
    • Vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan ve uzun süre devam eden kaşıntı hissi.
    • Dalak büyümesi.
    • Aşırı terleme (özellikle gece terlemesi olarak ortaya çıkar).
    • Kişinin kendisini sürekli halsiz, bitkin ve yorgun hissetmesi.
    • Kişinin karnına sanki kramp giriyormuş gibi hissetmesi.
    • Kemiklerde ve bazı eklemlerde ortaya çıkabilecek ağrılar.

    Yukarıda sıralanan semptomlara ek olarak, lenf kanseri belirtilerinin birçok farklı hastalığı taklit edebileceği göz ardı edilmemelidir. Zira hastalığın belirtileri kimi zaman alerjik öksürük, astım atağı, nefes darlığı ya da sinüzit şeklinde ortaya çıkabilirken, kimi zaman ise kişide romatizmal hastalıklara özgü belirtiler ortaya çıkabilir. 

    Dolayısıyla kişi vücudunda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu hissettiği zaman "nasıl olsa geçer" diye düşünmek yerine uzman bir doktorla iletişime geçmeli ve muayene olmalıdır. Lenf kanseri ve benzeri sinsi ilerleyen hastalıklardan korunmanın en iyi yolu düzenli bir şekilde doktor muayenesi yaptırmak ve bu vesileyle hastalığa erken teşhis konulmasıdır.

    Lenf Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Öncelikle lenf kanserinin tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirtmek gerekir. Günümüzde geliştirilen yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastalığın tedavi edilme oranı oldukça büyük bir artış göstermiştir. Lenfoma tedavisi sürecinde hastalığın evresi, tipi, ilerleyiş hızı ve kişinin sahip olduğu diğer hastalıklar (diyabet vb.) önemli rol oynar.

    Hastalığın tedavisinde en yaygın kullanılan opsiyon kemoterapidir. Kişiye dışarıdan verilen bazı ilaçlar aracılığıyla kanser hücrelerinin kontrolsüz çoğalması engellenmeye çalışılır. Kullanılacak ilacın türü kişinin doktoru tarafından özel olarak belirlenmektedir. Bu durum hastalığın Hodgkin ya da Non-Hodgkin olmasıyla alakalıdır. Kullanılan ilaçlar hastalığın türüne göre değişiklik gösterecektir. Ek olarak; kimi durumlarda kemoterapide kullanılan ilaçlar kişinin bağışıklığını tehlikeli ölçüde düşürebilir. Bu gibi durumlarda, hastaya dışarıdan kan nakli ve benzeri yardımcı tedavilerin uygulanması gerekebilir.

    Kemoterapiye ek olarak yaygın şekilde benimsenen bir diğer tedavi yöntemi ise radyoterapidir. Yukarıdaki tedavi yöntemlerine ek olarak kök hücre nakli ve kemik iliği nakli gibi yöntemler de oldukça başarılıdır. Sıklıkla kullanılan bir diğer tedavi yöntemi ise direkt olarak mutasyona uğramış olan hücreleri hedef alan ilaçların kullanıldığı immünoterapidir.

    Ek olarak kişinin yakın çevresinden olabildiğince moral desteği alması, sağlıklı alışkanlıklara sahip olması ve stresten uzak kalması da tedavi sürecine yardımcı olan faktörler arasındadır.

    Lenf Kanseri (Lenfoma) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

    Lenf Kanseri Öldürür mü? Lenf Kanseri Ölümcül müdür?

    Lenfoma hastalığının beraberinde getirdiği ölüm riski; hastalığın türüne, şiddetine, ilerleyiş hızına ve teşhis edilme evresine göre değişiklik gösterir. Örneğin 1. Evre lenf kanserinde başarılı tedavi oranı yaklaşık %90' seviyesindedir. Ancak 4. Evre lenf kanserindeki başarılı tedavi oranı yaklaşık %65 civarına düşmektedir. 

    Aynı şekilde hastalığın hızlı ilerlediği durumlarda kişi aylar hatta haftalar içerisinde yaşamını kaybederken, yavaş ilerlediği durumlarda ise bu süre onlarca yılı bulabilir. Sonuç olarak hastalığın sebep olacağı ölüm oranı ve beklenen yaşam süresinin kişiden kişiye değişim göstereceği söylenebilir.

    Lenf Kanseri Olan Ne Kadar Yaşar?

    Lenf kanseri tür olarak hızlı seyirli ya da yavaş seyirli olabilir. Hızlı ve agresif yayılım gösteren lenfomalar kısa sürede büyürler ve kimi zaman bir ay gibi kısa bir süre içerisinde bile kendisini gösterebilir. Yavaş seyirli lenfomalarda ise bu durum tam tersidir ve hastalık kimi zaman birkaç yıl içerisinde ancak kendini belli eder. 

    Lenf kanserinde beklenen yaşam süresi de bu doğrultuda hastalığın türüne göre değişiklik arz eder. Hızlı ve agresif ilerleyen lenf bezi kanseri türleri zamanında tedavi edilmedikleri takdirde kişi birkaç ay içerisinde hayatını kaybedebilir. Hastalığın yavaş seyirle ilerlediği durumlarda ise kişi tedavi olmasa bile yaşam süresi 10 ila 20 yıl arasında olabilir. 

    Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında; lenf kanseri hastalarında beklenen yaşam süresinin birçok faktöre göre değişiklik gösterdiği sonucuna varılabilir. Hızlı seyirli lenfomaların acil olarak tedavi edilmesi gerekirken, yavaş seyirli lenfomalarda ise düzenli takip ve zamana yayılan bir tedavi yönteminin benimsenmesi genellikle daha doğru olacaktır.

    Lenf Kanseri 4. Evre Yaşam Süresi Nedir?

    Günümüzde yapılan birçok bilimsel araştırmadan elde edilen sonuçlara göre 4. evre lenf kanserine sahip olan kişilerin sağ kalma oranlarının yaklaşık %65 olduğu tespit edilmiştir. B semptomlarının mevcut olması, kişinin yaşının ilerlemiş olması (45 yaş ve üstü için daha tehlikelidir), hastanın cinsiyetinin erkek olması ve mevcut bulunan çeşitli hastalıklar hastalığın daha şiddetli gelmesine yol açabilir.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek