Lütfen Bekleyiniz...

Laparoskopi Nedir? Laparoskopi Neden Yapılır?

Son Güncelleme Tarihi: 05.04.2023
Laparoskopi Nedir? Laparoskopi Neden Yapılır?
İçindekiler

    Laparoskopi (Kapalı Ameliyat) Nedir?

    Laparoskopi, genel anlamıyla hem tedavi hem de tanı koyma amacıyla gerçekleştirilen bir ameliyat yöntemidir. Çoğunlukla karın bölgesine uygulanan laparoskopi işleminin bir diğer adı da "kapalı ameliyat – kapalı cerrahi" olarak kayıtlara geçmiştir. Kapalı cerrahi; diğer cerrahi yöntemlere kıyasla kişiye daha hızlı iyileşme imkânı sunar ve ameliyat esnasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyon risklerini önemli ölçüde düşürür. Kapalı ameliyat işlemi genel olarak jinekoloji, ontoloji ve gastroenteroloji başta olmak üzere birçok farklı branş tarafından başarıyla kullanılmaktadır.

    Laparoskopinin başlangıcında cerrah hastanın derisi üzerinde küçük boyutlu kesiler açar. Açılan kesilerin küçük olması kişinin ameliyat esnasında ciddi komplikasyon yaşama ihtimalini asgari düzeye indirir. Modern ameliyat yöntemlerinin kullanıldığı bu cerrahi operasyonda küçük kesiler içerisinden geçirilen "laparoskop" adlı cihazla kişinin karın boşluğuna ve pelvis bölgesinin içlerine kadar ulaşılır. 

    Söz konusu cihaz kişinin cildinde açılan küçük kesilerden geçebilecek bir yapıya sahiptir ve uç kısmında algıladığı görüntüleri doktorun monitörüne direkt olarak aktaran yüksek çözünürlüklü bir kamera bulunur. Böylelikle operasyon yapılacak olan bölge en ince ayrıntısına kadar cerrah tarafından görülür ve ameliyatın başarı ihtimali oldukça artar. 

    Bu yöntem, açık ameliyat yöntemiyle karşılaştırıldığında büyük farklılıklara sahiptir. Zira laparoskopi işlemindeki küçük kesilerin aksine, açık ameliyat işleminde kişinin karnını incelemek için büyük boyutlu bir kesi açılır ve bu kesinin ameliyat sonrasında kapanıp eski görünümünü alması çok daha fazla zaman alır. 

    Bununla birlikte kişinin çeşitli komplikasyonları yaşama ihtimali artar, iyileşme süresi uzar ve kesinin yapıldığı yerde uzun süre geçmeyen izler ortaya çıkabilir. Bu işlem, birçok yönüyle açık ameliyata kıyasla daha avantajlıdır. Aynı zamanda günümüzde safra kesesi, jinekolojik ameliyatlar, karaciğer ameliyatı, bağırsak ameliyatı ve karın bölgesindeki birçok operasyon için kullanılan bir ameliyat yöntemidir.

    Laparoskopi Neden Yapılır?

    Karın bölgesindeki organlarda ortaya çıkan problemlerin önemli bir kısmı ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve benzeri cerrahi olmayan tarama yöntemleri sayesinde tespit edilebilir. Ancak bazı durumlarda bu testler yeterince isabetli sonuçlar vermez. Bu tür durumlarda laparoskopi yöntemine başvurularak kişinin abdominal bölgesi en ince ayrıntısına kadar incelenir. Ayrıca kişinin vücudundan doku örneği ya da biyopsi almak için de bu yönteme başvurulmaktadır. Laparoskopinin teşhis amacıyla yaygın olarak kullanıldığı durumlar aşağıda sıralanmıştır:

    • Kısırlık (kadınlarda)
    • Pankreas kanseri
    • Karaciğer kanseri
    • Yumurtalıklarda ortaya çıkabilecek kist ya da kanser oluşumu
    • Safra kanalı ya da safra kesesinde ortaya çıkıp sebebi tam tespit edilemeyen hastalıklar ya da tümör oluşumu.
    • İnmemiş testis sorunu
    • Pelvik inflamatuar hastalık (PID)
    • Ektopik gebelik (dış gebelik)
    • Diğer tarama yöntemleriyle ya da laboratuvar testleriyle sebebi açıklanamayan kadın kısırlığı ve karın ağrısı
    • Gerek görülen durumlarda kişiden doku örneği ya da biyopsi alınması amacıyla da kapalı ameliyat yöntemi kullanılabilir.

    Yukarıda bahsi geçtiği üzere laparoskopi tekniği teşhis aşamasında birçok farklı hastalık için kullanılmaktadır. Bunlara ek olarak, söz konusu yöntem sadece teşhis değil aynı zamanda tedavi için de kullanılabilir. Laparoskopi işleminin tedavi amaçlı kullanıldığı durumlar aşağıda sıralanmıştır:

    • Modern tıpta uygulanan tekniklerin arasına dahil olduğu ilk tarihlerden itibaren, kapalı ameliyat yöntemi safra kesesini ilgilendiren birçok operasyonda başarılı şekilde kullanılmıştır. Dolayısıyla günümüzde de safra kesesiyle ilgili yapılacak olan cerrahi işlemlerde bu yöntem tercih edilmektedir.
    • Kişinin vücudunda hastalık yapan bir organın ya da organın belirli bir bölümünün çıkarılması işlemlerinde laparoskopi kullanılabilir. Bu durumlara kişinin apandisitinin alındığı apendektomi ameliyatı ya da çeşitli hastalıklar sebebiyle (divertikülit, ülseratif kolit gibi) bağırsağın bir bölümünün alınması örnek olarak verilebilir.
    • Abdominal bölgede yer alan kistlerin ya da miyomların temizlenerek vücut dışına çıkarılması.
    • Dış gebelik olarak da bilinen ektopik gebeliğin sonlandırılması.
    • Histerektomi olarak da bilinen rahmin tamamen alınması işlemi.
    • Prostat, mesane ve böbreğin bir kısmının ya da tamamının alınması.

    Laparoskopiye Nasıl Hazırlanılır?

    Kişi her cerrahi işlem öncesinde olduğu gibi kapalı ameliyat işleminden önce de doktoruna kullandığı tüm ilaçları, geçmişte sahip olduğu hastalıkları ve genel sağlık durumu hakkında bilgi vermelidir. Hastanın verdiği bilgilere ek olarak doktor da ortaya çıkabilecek komplikasyonları önlemek amacıyla kişiyi detaylı bir muayeneye ve bir dizi teste tabii tutar. 

    Bununla birlikte, kan pıhtılaşmasını etkileyen, kan sulandırıcı özelliği olan, ya da vitamin takviyesi olarak kullanılan çeşitli ilaçların kullanımında da değişikliğe gidilebilir. Ayrıca kişi eğer diyet programına yardımcı olması için çeşitli ilaçlar kullanıyorsa ya da hamile olduğundan şüpheleniyorsa bu bilgileri doktoruyla kesinlikle paylaşmalıdır. Hastanın anlattıkları, muayene ve yapılan testler sonucunda elde edilen tüm bilgiler harmanlanarak kişiye uygun bir cerrahi işlem haritası oluşturulur.

    Hazırlık aşamasında kişiden çeşitli kan testleri, idrar tahlilleri, ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve göğüs röntgeni gibi çeşitli görüntüleme ve laboratuvar tetkikleri istenebilir. Bu tetkikler sayesinde henüz ameliyat aşamasına geçilmeden kişinin vücudu hakkında olabildiğince fazla bilgi edinilir ve operasyon daha güvenli bir şekilde gerçekleşir. 

    Tüm testler yapıldıktan ve kişinin kullandığı ilaçlar düzenlendikten sonra ameliyata engel bir sorun olmadığı saptanmışsa hastaya ameliyat günü için randevu verilir. Kişinin ameliyat saatinden önceki son 8 ila 10 saat boyunca herhangi bir şey yiyip içmekten kaçınması ameliyatın sorunsuz ilerlemesi için oldukça büyük bir öneme sahiptir.

    Laparoskopi Nasıl Yapılır?

    Laparoskopi gibi cerrahi işlemlerden önce yaygın olarak kişiye anestezi verme yöntemine başvurulur. Lokal anesteziyle uygulanan çeşitli ameliyat türleri olsa da, kapalı ameliyat esnasında genel anestezi yöntemi kullanılmaktadır. Kişi operasyon için gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra (bir şey yiyip içmemek, ameliyata engel olabilecek ilaçları kullanmamak gibi) kişi ameliyathaneye alınır ve anestezi verilir. Anestezi etkisini tamamen gösterdikten sonra kişi uyku haline geçer ve operasyon başlar. İlk olarak kişinin abdominal bölgesinde ve karın duvarında birkaç kesi açılır. Söz konusu kesilerin içerisinden laparoskop cihazı, küçük cerrahi aletler ve bir tüp yerleştirilir. 

    Yerleştirilen tüp sayesinde karnın içi karbondioksitle şişirilir ve böylelikle cerraha daha rahat bir hareket imkanı tanınmış olur. Kişinin vücudunun içine yerleştirilen diğer minik cerrahi aletler yardımıyla da kişinin durumuna göre gerekli operasyon yapılır. İşlemler tamamlandıktan sonra öncelikle hastanın vücudundaki tüp çıkarılır ve ameliyat yapılan bölgeyi şişirmek için kullanılan gaz boşaltılır. Ardından diğer küçük cerrahi aletler ve en son laparoskop dışarıya alınır. Açılan küçük kesiklere dikiş atılır ve mikrop kapmasını engellemek için pansuman yapılır. 

    Ameliyatın ne kadar süreceği ya da kişinin ne kadar sürede taburcu olacağı değişkenlik gösterir. Zira teşhis koymak için yapılan operasyonlar 1 saatten bile kısa sürebilirken, tedavi amacıyla yapılan operasyonlar işlemin türüne göre çok daha uzun sürebilmektedir. Kişinin taburcu olacağı süre de buna paraleldir. 

    Kimi durumlarda hasta aynı gün taburcu olabilirken, kimi durumlarda birkaç gün hastanede yatış yapması gerekebilmektedir. Çoğu durumda kişinin ilk günden taburcu edilmesi mümkün olsa da, genellikle ilk gün kişinin hastanede kalması önerilir. Bu durumun başlıca sebebi ameliyat sonrasında ortaya çıkabilecek olan herhangi bir komplikasyonu (enfeksiyon, morarma, kanama, kusma vb.) engellemektir.

    Laparoskopinin Avantajları Nelerdir?

    Açık ameliyat yöntemiyle yapılan cerrahi operasyonlarla karşılaştırıldığında, kapalı ameliyatların birçok olumlu yönü bulunmaktadır. Kapalı ameliyat yönteminin sağladığı en önemli fayda kişinin ameliyat esnasında ya da sonrasında yaşayabileceği komplikasyonları en aza indirgemesidir. Kişinin vücudu üzerinde açılan kesilerin boyutu ortalama 1-3 cm arasında olduğu için büyük çaplı kanamaların yaşanması pek olası değildir. Ayrıca cerrahi işlem esnasında kişinin vücuduna laparoskop olarak adlandırılan HD görüntülü bir cihaz yerleştirilir ve böylelikle operasyon yapılacak bölge net bir şekilde görülür. Bu da ameliyat edilecek bölgenin hassas bir şekilde saptanmasını sağlar. 

    Sonuç olarak operasyon tamamlandıktan sonra kişi hem hastaneden daha kısa sürede taburcu olur hem de ameliyat ağrılarından daha kısa sürede kurtularak günlük yaşamına ve iş hayatına çok daha kısa sürede geri dönebilir. Açılan kesilerin küçük olmasının bir diğer faydası ise kişide kalıcı ameliyat izlerinin ortaya çıkmamasıdır. Zira açık ameliyatlarda açılan kesinin boyutu büyük olduğu için kimi durumlarda ameliyat izleri geçmemekte ve bu kimi insanlar için öz güven düşürücü bir etmen olabilmektedir. Laparoskopik cerrahi sayesinde bu problem ortadan kaldırılmıştır ve hastalar günlük yaşamlarına sorunsuz bir şekilde devam edebilmektedirler.

    Laparoskopi Kesileri Ne Kadar Sürede İyileşir?

    Operasyon sonrasında kişinin taburcu edilme süresi ortalama 1 gün olsa da, kişinin bir hafta boyunca yaptığı aktivitelere ve sağlığına oldukça dikkat etmesi gerekir. Dolayısıyla ağır işlerde çalışan ya da işi sebebiyle uzun süre sabit bir konumda durması (veya yürümesi) gereken bireyler mümkünse işlerini bir süreliğine kenara bırakmalıdır. Operasyon sonrasındaki ilk günlerde işlemin yapıldığı bölgelerde ağrı hissedilebilir. 

    Kesilerin boyutu her ne kadar küçük olsa da yapılan işlem bir ameliyat olduğu için hafif-orta seviyeli ağrılar kabul edilebilir seviyededir. Ancak söz konusu ağrıların birkaç gün içerisinde geçmemesi ya da şiddetinin artması durumunda kişi derhal doktoruyla iletişime geçmelidir. İyileşme sürecinin sancısız şekilde tamamlanması için doktor kişiye ağrı kesici yazabilir, bol kıyafetler giymesini ve hafif egzersizler yapmasını önerebilir. Hastaların önemli bir kısmı ilk haftadan sonra normal hayatta yaptıkları tüm aktivitelere sorunsuz bir şekilde devam edebilir. Ameliyattan yaklaşık 2 hafta sonra doktordan randevu alıp kontrol muayenesi yapılması önerilmektedir.

    Hızlı Randevu Al
    Bizimle İletişime Geçin

    İlgili İçerikler
    Ara Onlıne Randevu
    Canlı Destek
    -
    Canlı Destek